Sentence examples of "когда я выйду" in Russian

<>
Когда я выйду, я уже не вернусь. Şu kapıdan çıktığımda, bir daha geri dönmeyeceğim.
Когда я выйду, да? Dışarı çıktığımda, değil mi?
Так что я выйду замуж за Говарда. İki yıl önce. Yani Howard ile evleneceğim.
Также, когда я делал этот снимок, горели поля, так как фермеры очищали землю. Ayrıca bu görüntüyü yakaladığımda çiftçiler araziyi temizlerken tarla ateş içindeydi.
Я выйду ловить краба в выходные. Haftasonuna kadar o yengecin üzerinde olacağım.
Я вспоминаю время, когда я была активисткой, борющейся за свободу и демократию, выходящей на протесты и бегущей в укрытие, пишущей. Aktivist olarak özgürlük ve demokrasi için mücadele ettiğim, eylemlere gittiğim ve saklanmaya koştuğum zamanlar, yazdığım zamanları aklıma geliyor.
Он на крыльце и выглядит злобно. Так что я выйду через черный ход. Kapı girişindeydi ve ciddi kızmış gibiydi bu yüzden arkadan çıksam iyi olur sanırım.
На меня смотри, когда я говорю, ублюдок мелкий. Sakin ol. - Konuşurken yüzüme bak, küçük puşt.
Поэтому я выйду из гнезда. Sadece yuvadan dışarı çıkmam gerekiyor.
И так происходило каждый раз, когда я пытался побыть утончённым. Ne zaman biraz derin konulara girmeye kalksam gruptakiler hep böyle yapardı.
я выйду наверх, забрать аптечку из машины. Yukarıya çıkıp, kamyonetten ilk yardım çantasını alacağım.
Быстро убегай, когда я отпущу руки. Elimi kaldırdığımda sana kaçman için şans vereceğim.
Я выйду только при условии, если мне дадут такую железную штуку. Bir şartla dışarı çıkarım, o demir aleti sürebilirsem. Ne deniyor ona?
Когда я был вашим учителем в Испании.. Драгоценное распятие. İspanya'da özel hocanızken değerli taşlarla süslenmiş bir haç hediye etmiştim.
Завтра я выйду замуж. Yarın onun karısı olacağım.
Всё так просто, когда я бегаю. Koşarken her şey o kadar basit ki.
Ма, я выйду на пару часов. Anne, ben birkaç saatliğine dışarı çıkıyorum.
В смысле, у меня есть правило: когда я сбиваю кого-то я кормлю его завтраком. Yani benim bir kuralım vardır, ne zaman arabayla birine çarpsam, onunla kahvaltı yapmak gerekir.
Хорошо, я выйду с тобой ненадолго. Tamam, sadece bir kaç dakikalığına geliyorum.
Я стремился стать писателем когда я был в шестом классе. Bir yazar olmayı ilk kez altıncı sınıfa giderken çok istemiştim.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.