Sentence examples of "который выглядит" in Russian

<>
Парня, который выглядит как Морган Фриман? Beyaz Morgan Freeman gibi görünen adamı mı?
Вот человек который выглядит вдумчивым. İşte düşünce dolu bir adam.
И нет никакого американца сумасшедшего водителя-двойника, который выглядит как Шон. Tıpatıp Shawn'a benzeyen Amerikalı gözü dönmüş firari araba sürücüsü de yok.
У этого парня скелет в шкафу который выглядит как автобус забитый мертвыми школьниками. Bu adamın hayaleti bir otobüs dolusu ölmüş okul çocuğu arıyor. Çok rahatladım şimdi.
Пользователь может создать поздравительную карточку онлайн, выбирая фон, перетаскивая картинки, анимацию, смайлы и набирая текст, который выглядит, как рукописный. Kullanıcılar, seçilebilen arka planlar, sürükle-bırak görüntüler, animasyonlar, yüz ifadeleri ve el yazısı gibi görülen yazı şekilleri kullanarak bir tebrik kartı yapabilir.
Пока все выглядит законно. Şimdilik hepsi yasal görünüyor.
Последний звонок, который я получила в этой печальной истории, был из аэропорта, примерно час назад. "İsminiz bilgisayarda kayıtlı" sadece yaptıklarının en iyisini gösteren bir örnek: rahatsız etmeyi bürokrasi gibi göstermek.
Эта картошка выглядит почти свежей. Bu patates kızartmaları taze gözüküyor.
В телевизионном обращении президент Барак Обама объявил о серии изменений в двусторонних отношениях, включая обоюдное создание посольств, пересмотр позиции, согласно которой Куба является государством - спонсором терроризма, возможные визиты глав государств друг к другу и участие Кубы в следующем Саммите Америк в году, который пройдёт в Панаме. Aralarında; iki ülkede de sefaret kurulması, Küba'nın terörizmin devlet sponsoru olarak görünümünün yeniden incelenmesi, iki devletin başkanlarının olası ziyaretleri ve Panama Şehri'nde yapılacak olan Amerika Zirvesi'ne katılımı konuları bulunuyordu.
Выглядит лучше, чем я, даже без галстука. Benim olduğumdan daha iyi görünüyor, kıravat bile takmadan.
Далее они объясняют, что их цель "показать город, который, несмотря на руины, представляет собой прекрасные руины": Ama amaçlarının "şehrin harabe olduğunu ama güzel bir harabe olduğunu" göstermek olduğunu da ekliyorlar.
Парень выглядит, как лимон баксов, весь зеленый и помятый, да? Adam bir milyon dolara benziyor, yemyeşil ve buruş buruş, değil mi?
деревьев уже посажены в Nordmarka, лесу, который находится неподалеку от Осло. Oslo'nun hemen dışındaki bir orman olan Nordmarka'ya ağaç dikilir ve bu ağaçlar, dikimden yıl sonra basılacak olan kitapların özel seçmeceleri için kağıt ihtiyacını karşılar.
Он опять сидит во втором ряду и выглядит всё лучше. Gene ikinci sırada oturuyor. Her gece daha da hoş görünüyor.
Это саркастический заголовок фотоблога, который рассказывает, как французская полиция со июня демонтировала и выселяла импровизированный лагерь мигрантов в Париже. İşte bu iğneleyici başlıkla bir fotoblog tarafından, Paris'te Haziran'dan beri Fransız polisi tarafından büyük bir geçici göçmen kampının nasıl boşaltıldığı ve tahliye edildiği anlatılıyor.
Выглядит как ручка, пишет как ручка и слушает как ручка. Kalem gibi görünüyor, kalem gibi yazıyor ve kalem gibi dinliyor.
Это журнал, который предлагает матриархат в качестве альтернативы, для того, чтобы сделать мир счастливым и процветающим местом, возможно, пора изменить положение вещей таким образом, что именно женщины будут иметь власть. Dünyayı doğrudan mutlu ve zengin bir yer yapmak yerine alternatif olarak anaerkil düzeni öneren bir dergi. Belki bir şeyleri değiştiren zamandır ve bu kadınlar güce gerçekten sahip kadınlar.
И она выглядит невероятно. Ve o inanılmaz görünüyor.
Как англичанин и фанат футбола, я всегда немного удивлялся, почему баскетбол настолько здесь популярен, в отличие от футбола, который широко распространён в остальной части мира. Bir İngiliz vatandaşı ve futbol taraftarı olarak, dünyanın her köşesinde kitlesel olan futbola nispeten Filipinler'de basketbolun bu kadar rağbet gördüğü konusunda her zaman şaşmışımdır.
Лучшая штука с прахом - он весь выглядит одинаково. Küllerin en iyi yanı da bu. Hepsi birbirine benziyor.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.