Sentence examples of "люди" in Russian
Аномальная жара затронула большую часть восточных штатов Андхра - Прадеш и Телангана, где люди были вынуждены оставаться в помещениях.
Doğu eyaletleri Andhra Pradesh ve Telangana'yı büyük ölçüde etkilerken, sıcak hava dalgası yüzünden insanlar evlerinden çıkamadı.
Несмотря на жестокие времена, люди пытались сделать всё, что было в их силах, чтобы вести нормальную жизнь даже в оккупированной нацистами Украине, когда Вторая мировая война бушевала на всех фронтах.
Dönem ne kadar zalim olsa da, her cephede hırçınlaşan İkinci Dünya Savaşı ve Nazi işgalindeki Ukrayna'da bile insanların normal bir hayat sürebildiğini gösteriyor.
Их явно провоцируют злые люди.
Aslına bakarsanız onlar kötü niyetli kişiler tarafından kışkırtılmışlardır.
Воспитание в афганской семье можно описать одной фразой: "Что скажут люди?"
Afgan büyümek tek bir ifadeyle tanımlanabilir: "İnsanlar ne der?"
Некоторые люди останутся без электроэнергии на пару дней, другие же навсегда останутся без дома.
Daha da kötüsü, insanları bu tehlikeli koşullarda çalışmaya zorlayan patronlar var.
Эти люди были лишены свободы с по мая.
Bu insanlar ile Mayıs arasında özgürlüklerinden mahrum edildiler.
Некоторые отметили и положительные аспекты, что люди помогают друг другу, и даже животным.
Bazıları ise insanların birbirlerine ve hatta hayvanlara bile nasıl yardımcı oldukları yönüyle olumlulukları vurguladı:
На фотографии видны люди, выстроившиеся в очередь за предметами первой необходимости, предоставляемыми местной администрацией.
Vatandaşlar belediye tarafından dağıtılan mallar için sıraya girdi.
Первые ливни и порывы ветра уже достигли островов, и люди продолжали заколачивать свои окна деревянными досками, совершать последние пробежки в супермаркет, вести трансляции в Facebook и рисковать жизнью, чтобы стать свидетелями смертоносного величия огромных волн и прилива.
İlk yağmur ve şiddetli rüzgar kendini gösterdiğinde insanlar hala ahşap panellerine çekiçle vuruyor, market alışverişlerini yapıyor, Facebook'ta canlı yayın başlatıyor ve hayatlarını tehdit eden gelgite tanık olmak için kendilerini tehlikeye atıyorlardı.
Люди по всей стране выразили солидарность с жертвами экологической катастрофы, разместив на Facebook снимки, сделанные ими у воды.
Ülke dışından insanlar yaşanan çevre felaketinin kurbanlarının yanlarında olduklarını göstermek için suyun yakınlarında çekilen fotoğraflarını Facebook "ta paylaştı:
Приведём слишком много чёрных и люди решат, что у нас бар для чёрных.
Orana çok dikkat etmen lazım. Çok fazla zencimiz olursa millet zenci bar olduğumuzu zanneder.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.
Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.
Advert