Sentence examples of "меня собеседование" in Russian

<>
У меня собеседование с трансплантологом, примерно через час. Bir saat içinde organ nakli koordinatörü ile görüşmem var.
У меня собеседование в общественной клинике. Через два часа. Bir toplum sağlık kliniğinde iki saat içinde randevum var.
У меня собеседование нового юриста. Yeni bir çalışanla görüşmesindeyim.
У меня собеседование с деканом Сандерсом. Dekan Saunders ile bir görüşmem vardı.
Нет, у меня собеседование, если не опоздаю. hayır, sadece görüşme yapıyorum, tabi eğer yetişebilirsem.
Однокурсник приехал на собеседование в нашем городе, переночует у меня. Üniversiteden bir arkadaşım bir için mülakata geliyor ve benimle kalacak.
Пожалуйста, извините меня: Lütfen beni affedin:
И приглашает их на собеседование. Ve onları mülakat için çağırır.
Также прошу прошения, я не хотела так гордо сказать "нет", когда вы попросили меня разблокировать мой телефон. Cep kilidimi açmayı sorduğunuzda gururla "hayır" dediğim için beni affedin efendim.
Это уже не собеседование, это допрос. Bu bir görüşme değil, sorguya çekiyorsun.
У меня обсессивно - компульсивная привычка проверять паспорт каждые пять минут во время путешествий. Bir takıntım var, her yolculuğumda pasaportun benimle olup olmadığını beş dakikada bir kontrol ediyorum.
Но я по случай прошёл собеседование у них. Ama üniversitedeyken onlarla görüşme şansım olmuştu beni beğenmişlerdi.
Кроме того, он добавил: "теперь мне придётся вернуться сюда в другой день и это огромный стресс для меня". Ve ekledi, "Şimdi Ketta'ya başka bir gün yeniden gelmem gerekecek ve bu benim için aşırı yorucu bir şey."
И ещё двое людей пришло на собеседование. İş görüşmesi için bekleyen iki kişi var.
То, что я успел увидеть во время этих мероприятий, удивило меня до глубины души: правительство даже не пытается начать переговоры с протестующими, но немедленно использует все доступные способы для подавления выступлений. Bu gösterilerde gözlemlediklerim beni hâlâ şaşırtmaya devam ediyor: Yöneticiler göstericilerle oturup konuyu tartışmak yerine, enerjilerini göstericilerin seslerini bastırmaya harcıyorlar. Nisan'te Taipei eylemi sırasında polis tahliyeye başladı.
Паму позвали на собеседование. Babanne iş görüşmesine çağrıldı.
В первые часы моего пребывания в Порто город произвел на меня огромное впечатление. Porto ziyaretimin ilk saatleri bende çok güzel izlenimler bıraktı.
Мне нужно больше. Сегодняшнее собеседование было интересным. Bugünkü iş görüşmem oldukça ilginçti, Görüşme..
Понимаете, если бы не этот паспорт, меня бы не отбирали, на удивление совершенно случайно, для дополнительной проверки во всех аэропортах, в которых я когда - либо была. Bu pasaportum olmasaydı, şimdiye kadar geçtiğim tüm hava alanlarında rastgele seçim ile kimse tesadüfen beni soruşturmaya seçmezdi.
Она надела лифчик на собеседование? İş görüşmesinde sutyen takıyor muydu?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.