Sentence examples of "много пьёшь" in Russian

<>
Андрей ты много пьёшь. Çok içiyorsun, Andrei.
Почему ты так много пьёшь? Niçin bu kadar çok içiyorsun?
Пусть новое солнце осветит эти зелёные пастбища, пусть этот мир станет безопасным приютом Пусть этот мир станет безопасным для детей, неужели я так много прошу? Bırakın yeşil çayırlarda boydan boya güneş parlasın, bu dünya güvenli bir liman olsun Bırakın dünya çocuklar için güvenli bir yer olsun, bu çok mu şey istemek?...
Ты хоть и нищий, а пьёшь как принц. Fakir biri olabilirsin ama yine de prens içkisi içiyorsun.
По её словам, она только сейчас осознала, как много среди них сильных личностей, которые бросают вызов стереотипу угнетенной арабской женщины. "Burada, baskı altında kalmış birçok Arap kadınının kalıp yargılara karşı koyduğunu farkettim". dedi.
Давно ты пиво пьёшь? Ne zamandır bira içiyorsun?
Я видел много колец по ходу проекта, но до сих пор удивляюсь, когда вижу эти самодельные площадки везде и всюду, и людей всех возрастов, играющих иногда только в шлепанцах. Proje süresince birçok basket sahası görmeme rağmen halen her yaştan insanın -bazen sadece parmak arası terliklerle bile- bu üstünkörü sahalarda basketbol oynadığını görmek beni hayrete düşürüyor.
Ты все ещё пьёшь кофе. Sen de hâlâ kahve içiyorsun.
Я видела много человеческих останков в Алеппо, и кажется, хорошо презентую это на английском языке. Halep'te çok insan kalıntısı gördüm ve İngilizce "de bunu pazarlamakta iyiymişim.
Не знаю, что ты пьёшь, могу заказать парочку банок пива. Ne tür bir içki sevdiğini bilmiyorum. Ama sana bir iki bira alabilirim.
Война идёт уже четвёртый год и фактор усталости начал сказываться на благотворителях, общественных организациях и принимающих обществах, которые уже так много сделали для беженцев. Savaşın dördüncü yılına girmesiyle birlikte, çok uzun zamandır onlara bakan bağışçıları, sosyal kurumları ve barınma sağlayan toplulukları ümitsizlik sardı.
Не знаю, как ты пьёшь горячее. Nasıl bu kadar sıcak içiyorsun hiç bilmiyorum.
Ты явился довольно поздно, еще много дел. Biraz geç geldin ve yapacak çok işimiz var.
Зачем ты пьёшь столько молока? Neden tüm gün süt içiyorsun?
У меня много идей. Benim birçok fikrim var.
Сегодня ты пьёшь за двоих, детка. Bu gece iki kişilik içeceksin, bebeğim.
Но ему нужно много внимания. Ama ilgiye çok ihtiyacı var.
Здесь ты просто пьёшь пиво и повторяешь за кубинцем. Burda bira içiyorsun, bir melezin arkasında dans ediyorsun.
Здесь много шляп на выбор. Giymek için çok şapka var.
Не думаю, что ты пьёшь слишком мало. Çok az içtiğini söyleyemeyeceğim. - Her neyse.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.