Sentence examples of "моё присутствие" in Russian

<>
Моё присутствие лишь привлечет их внимание. Benim varlığım dikkatleri onların üzerine çekecektir.
Ты никогда не задумывался, что возможно моё присутствие тебя радовало? Bunları benim yanında olmamdan zevk aldığın için sakladığını düşündün mü hiç?
Мои мальчики - это моё главное обязательство и, пока они не уедут учиться в университет в следующем году или около того, мой мир будет определяться их потребностями. Oğullarım benim sorumluluğumda ta ki önümüzdeki yıl üniversiteye gidene kadar ve böylece onların ihtiyaçlarına göre benim dünyam şekillenecek.
Хотя иностранное военное присутствие приносит правительству Омара Гелле существенный доход (около миллионов долларов ежегодно), деньги редко доходят до простых людей. Cibuti'de yabancı askeri mevcudiyeti, Omar Guelleh'in hükümetinin önemli bir gelir kaynağı olmakla birlikte (yaklaşık yıllık milyon dolar), bu para ülkenin insanlarına nadiren ulaşmakta.
Это моё настоящее тело. Bu benim gerçek bedenim.
На сегодняшний день присутствие французской стороны представляется наиболее длительным, хотя Джибути и получила свою независимость от Франции в года, стороны сохранили тесные отношения. При этом сентября поставило Джибути под пристальное внимание США. Fransa'nın ülkedeki varlığı en uzun süren ilişki iken (Cibuti'de Fransa'dan bağımsız hâle geldi ancak Paris'e yakın olmaya devam etti) Eylül saldırıları Cibuti'yi Amerika'nın askeri radarına yerleştirdi.
Мне неведомо моё прошлое, как вы знаете. Siz de biliyorsunuz ki geçmişim benim için muamma.
Я ощущаю присутствие великого зла. Büyük bir kötülüğün varlığını hissediyorum.
Моё дело имеет приоритет. Benim davamın önceliği var.
Как мужчины и женщины смогли впервые ощутить присутствие Матери? Erkekler ve kadınlar, Anne'nin varlığını ilk nasıl hissetti?
Моё будущее лежит здесь. Benim geleceğim o yatakta.
Он чувствовал присутствие зла. Kötü bir varlığın farkındaydı.
Если вас это утешит, моё среднее имя - Генриетта. Kendini iyi hissetmeni sağlayacaksa, benim de göbek adım Henrietta.
Ваше присутствие здесь - преступление, иностранная оккупация. Burada varlığınız bir suç. Yabancı bir işgalci güç.
Они открыли счёт на моё имя. Benim adıma açılmış bir hesap kullandılar.
Организовать присутствие мужа, это все изменило. Kocasının yanında olması her şeyi tersine çevirdi.
Моё прошлое и будущее - в этих грудах. Benim tüm geçmişim ve geleceğim bu yığınlarda yatıyor.
Твое присутствие здесь раздражает. Buradaki varlığın rahatsız edici.
Моё ирландское рагу, я совсем забыла о нём! Oh, benim İrlanda yahnim, onu hepten unuttum!
Сэр, присутствие гражданского лица на военном трибунале крайне некорректно. Efendim, Askeri Mahkeme'de bir sivilin varlığı son derece usulsüz.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.