Sentence examples of "yanında" in Turkish

<>
Bak, çakmağın da burada, sigaranın hemen yanında. Видишь, вот твоя зажигалка, рядом с сигаретами.
Demek Pete'in arabasının yanında bir şey bulamadılar? Они ничего не нашли возле машины Пита?
Kamp, şehrin kuzeyinde Porte de la Chapelle'in yanında bir demiryolu viyadüğünün altında, açık alanda yer alıyordu. Лагерь занимал свободное пространство под железнодорожным виадуком рядом с Porte de la Chapelle в северной части города.
Çocuklar hep annelerinin yanında oldular, doğal olarak. Дети всегда на стороне матери, это нормально.
Ve, Alison, yanında kartlarını da getir. И, Элисон, возьми с собой карты.
En iyi arkadaşının sürekli yanında olması gibi bir şey. Как будто с тобой все время твой лучший друг.
Bir defasında annemi pizzanın yanında galeta sipariş etmeye ikna etmişti. Он лишь однажды убедил её заказать хлебцы вместе с пиццей.
Erkek olsaydın tam yanında oturan dört tane daha geri zekâlı olurdu. Будь ты мужиком четверо других болванов сидели бы рядом с тобой.
Augie'nin kazanan bir anneye ihtiyacı yok. Yanında olacağı bir anneye ihtiyacı var. Оджи нужна не мать-победительница, а мать, которая всегда с ней.
Destek aldığı adamlar, masada yanında oturanlar değil sadece. Это не просто парни с ним за одним столом.
Oligarşici, "Yönetimdeki Adamlar" a karşı yapılan mücadelede fakir ve güçsüzlerin yanında yer aldı. Он поставил себя на сторону бедных и слабых в борьбе против олигархов, "Неприкасаемых".
İşe yanında hep bir çantayla gelirdi. Ve eve gelmeden üstünü değişirdi. Он всегда брал с собой сумку и переодевался перед приходом домой.
Çocuğun yazın Bill'in yanında kalması gerekiyor, ve onu Avrupa'ya götürmeleri de doğru olmayacak. Билл должен был взять его на лето, но ребенок будет несчастен в Европе.
Birkaç tanesi sızmış durumda ama olacakların yanında bu, kum fırtınasında osuruk kalır. Некоторые из них просочились уже наружу, но это ничто перед грядущей бурей.
Cidden. Senin yanında keyifli olmamın nedeni, bir daha görüşmeyecek olmamız. Я с вами такой потому, что мы больше не увидимся.
Ama bunca zaman yanında bir hasat kızı ya da Mikaelson cadısı yoktu. Ну, давным-давно у тебя не было девушки жатвы или колдуна Майклсона.
Diğer dedektif, kocanızın yanında bir giriş kartı bulduğunu söyledi. Наш детектив сказал что нашёл ключ-карту рядом с вашим мужем.
Yani onu yatağın yanında tutuyorsun, olur da melek seni hareket ettirir diye. Значит теперь ты хранишь ее прямо возле кровати? Дух любви движет тобой?
Yanında yer aldığımı biliyorsun. Tabiatının ya da yetiştirilme tarzının hangisi galip gelirse gelsin, bir önemi yok. И ты знаешь, что я буду рядом неважно, природа или воспитание одержат внутри тебя верх.
Tamam, sadece senin yanında, olduğumu hatırla. Просто помни, что я на твоей стороне.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.