Sentence examples of "на мне" in Russian

<>
Но работа на него сказывается на мне эмоционально. Ama onun emrinde çalışmak duygusal olarak beni yıpratıyor.
Знаете, Саманта зациклилась на мне, после смерти своей сестры. Biliyorsun, Samantha beni saplantı haline getirdi, kardeşi öldükten sonra.
Большой Джим похитил меня, чтобы Актеон испробовал на мне какое-то лекарство. Big Jim beni kaçırdı. böylece Aktaion bana bazı tedavi aşıları enjekte etti.
Значит, теперь вся готовка на мне. Sanırım yemek pişirme işi şimdi bana düştü.
Они ставили на мне опыты! Orada bana bir şeyler yaptılar!
Да, но на мне это смотрится лучше? Evet ama bana daha çok yakışıyor değil mi?
Он бы не женился на мне, он бросил бы меня умирать на мостовой. O zaman benimle evlenmezdi ve ben de orada kalır, açlık çekmeye devam ederdim.
Итенес пыталась проверить этот трюк на мне. Yitanes de aynı numarayı bana yapmaya çalışmıştı.
Он просто помешан на мне! Hasta biri. Aklını bana takmış.
"Женись на мне, ямаец". Bu da Ben Jamaikalı evleniyor senle demek.
Мне нужно, чтобы ты сфокусировался на мне и слушал внимательно. Hayır, sen yeterince konuştun. Şimdi bana odaklan ve dikkatlice dinle.
Проверяй надёжность, на мне корпоративный перевод. Sen adamlarınla konuş, şirketi ben hallederim.
Единственный ключ от этого шкафа висит на мне. Dolabın tek anahtarı da bende. Ben toplantıma gidiyorum.
Будь внимательна, остальное на мне. Sen istekli davran. Gerisini ben hallederim.
Знаешь что, давай попробуй на мне. Bak ne diyeceğim. Bana karşı deneme yap.
Почему грязная работа на мне? Pis işleri hep bana yaptırıyorsun.
"Так вы купите мне игрушку, чтобы я перестал страдать фигней? "Bana bir oyuncak alın, böylece ben de sizinle uğraşmayı bırakayım?"
Мне кажется, что у любого гражданина есть право иметь возможность смотреть разные фильмы, местного и зарубежного производства, на любой вкус. Bana göre bir vatandaşın farklı beğenilerde üretilmiş yerli ve yabancı filmleri izlemesi en doğal hakkıdır.
Она напомнила мне контрольно - пропускной пункт в моей стране, где сказать "нет" на подобную просьбу предвещало бы твою смерть. Bu isteğiniz beni ülkemin kontrol noktalarına götürüyor, orada böyle bir talebe "hayır" demek sizi basit bir şekilde öldürebilir.
Победа дала мне большую уверенность и устойчивость для соответствия требованиям жизни писателя. Bir yazarın hayatının taleplerini karşılamak için bana daha fazla güven ve direnç kazandırdı.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.