Sentence examples of "нельзя верить" in Russian

<>
Нельзя верить словам Спартака. Spartacus'ün sözlerine itimat edemezsin.
А что? Никому нельзя верить. Ne bileyim, kimseye güven olmaz.
Тебе никогда нельзя верить. Siz büyüklere güven olmaz.
Это вам нельзя верить, Джонатан Кент. Güvenilir olmayan asıl sensin, Jonathan Kent.
"Буту нельзя верить. "Booth'a güven olmaz.
Я же знаю, что нельзя верить ни единому его слову. O adamın ağzından çıkan lafa göre hareket edecek insan değildim ben.
Сейчас нельзя верить всему, что читаешь. Evet, artık okuduğun her şeye inanamazsın.
Этим ребятам нельзя верить. Güven olmaz bu adamlar.
Трудно объяснить Но послушайте, ему нельзя верить. Açıklaması zor. Ama yemin ederim, ona güvenemezsiniz.
Я действительно хочу верить, что мы понимаем, что благополучие ребенка имеет первостепенное значение. Kızın iyiliğinin azami önem arz ettiğini anladığımıza gerçekten inanmak istiyorum.
Нельзя, нельзя, нельзя ЗАСТАВЛЯТЬ людей сдавать какие - то бредовые "нормы". Yapamaz, yapamaz, yapamazsın, insanları kuruntusal bir "norm" a teslim olmaya ZORLAYAMAZSIN!
Немного сбились, если верить карте. Haritaya göre yerlerinden biraz oynamışlar sanki.
Папа поднимает вас с постели в шесть утра в выходной без всякого повода, просто потому что вам никогда нельзя лениться. Afgan büyümek babanın seni hiç bir sebep yokken sabah'da uyandırmasıdır, çünkü hayatta tembelliğe yer yok.
Можешь верить или нет, мне все равно. İyi, ister inan ister inanma. Fark etmez.
Кому-кому, а тебе нельзя опаздывать. Siz insanlar geç kalmayı hiç önemsemiyorsunuz.
Чтобы пережить холод, они должны верить, что вне улья тепло. Bu soğukta hayatta kalmaları için, kovanın dışındaki dünyanın sıcak olduğuna inanmalılar.
Девчонкам в шалаш все еще нельзя? Kaleye kızların girmesi hala yasak mı?
Если он тебе очень нравится, то ты должна верить ему. Ne yapmalıyım? Eğer bu adamı gerçekten seviyorsan, ona güvenmelisin.
Нельзя претендовать на пост губернатора в пятый раз. Valilik için beşinci kez aday olan kimse yok.
И ты думаешь я должен верить, что Кэти моя сестренка? Ne yani, Kathy'nin kız kardeşim olduğuna gerçekten inanmamı mı bekliyorsun?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.