Sentence examples of "образ" in Russian

<>
Их образ жизни остается уникальным, а их традиционные одежды и украшения являются предметом восхищения любого фотографа и дизайнера. Yaşam tarzları özgün kalmış ve geleneksel giysileri ile aksesuarları, her fotoğrafçı ve tasarımcının ilgisini çekecek türden.
Ваш так называемый образ жизни ранит и не удовлетворяет его. Tamam. Sözde yaşam tarzın onun için yaralayıcı ve tatminkâr değil.
Я всего лишь защищаю американский образ жизни. Ben sadece Amerikan tarzı yaşamı korumaya çalışıyorum.
МакФерсон, наверное, случайно оставил этот образ из-за жемчужины. MacPherson, inci aracılığıyla istemeden geride bir görüntü bırakmış olmalı.
Нашла уморительный новый образ. Harika yeni bir karakter.
Я подарила тебе новый образ жизни! Bunu bir yaşam tarzı olarak görmelisin.
Не кури. Веди здоровый образ жизни. Не употребляй наркотики. sigara içme uyuşturucu kullanmadan daha sağlıklı bir yaşam sür.
Точнее, купишь, Но придется учесть мой образ жизни и инфляцию. Yani, verebilirsin; ama yaşam tarzıma ve enflasyona ayak uydurman gerek.
Нам нужно представить позитивный и оптимистичный образ. Olumlu ve iyimser bir görüntü yansıtmalıyız. Yani...
Она принимает наш образ жизни. Bizim yaşam tarzımız kabul ediyor.
Мы хотели создать правильный образ. Düzgün bir görüntü vermek istedik.
И почему важен образ жизни? Yaşam tarzı neden önemli ki?
Во что был одет образ? Bu görüntü, ne giyiyordu?
И вы решили, что это довольно типичный образ действий убийцы? Bunu bir katil için olağan bir davranış biçimi olarak mı değerlendirirsiniz?
Саиф получает взбучку за свой западный образ жизни. Ağabeyi, batılı yaşam tarzı için Saif'i azarlıyor.
Для большинства это не просто работа, а образ жизни. Çoğu uzun mesafe taşımacılığını iş değil hayat tarzı olarak görüyor.
Ты ведешь образ жизни американца. Sen geçimini Amerikan olarak sağlıyorsun.
У меня в голове образ Макензи с её бывшим... McKenzie'nin o adamla, eski erkek arkadaşıyla görüntüsü falan...
Ваш образ жизни ранит и не удовлетворяет его. Yaşam tarzın onun için yaralayıcı ve tatminkâr değil.
Вырванная глотка это четкий образ. Boğaz parçalanması güçlü bir görüntü.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.