Sentence examples of "повода" in Russian

<>
Папа поднимает вас с постели в шесть утра в выходной без всякого повода, просто потому что вам никогда нельзя лениться. Afgan büyümek babanın seni hiç bir sebep yokken sabah'da uyandırmasıdır, çünkü hayatta tembelliğe yer yok.
Если бы наша охрана была так же хороша мы бы не имели повода увидеть столько разных королевств. Eğer muhafızlarımız bu kadar iyi olsalardı.. Böyle bir fırsatı yakalayamazdık ve Krallığımızda böyle farklı yerleri göremezdik.
Нет повода для паники, сэр. Panik yapmaya gerek yok, efendim.
Нет, повода не было. Hayır, hiç sebebim olmadı.
Однажды я сбежал, и у меня не было повода увеличивать его вину. Gelmedi. Kaçınca da ona kendini suçlu hissetmek için başka bahane vermeme gerek yoktu.
Наденьте их и оставайтесь на местах. Повода для волнения нет. Maskeleri takıp, sakin olun, endişelenecek bir şey yok.
Пожалуйста, не давай ей повода, разлучить нас. Bizi ayırması için ona yeni bir neden verme lütfen.
Они не станут стрелять без повода в присутствии другой корпорации. Onlara bahane vermezsek bize başka bir şirketin önünde ateş açamazlar.
Я ни разу не давал повода мне не верить. Sana bana güvenmemen için hiçbir neden vermedim, Ghost.
Для начала скажу, что нет повода для беспокойства. Öncelikle alarma geçmek için bir neden olmadığını söyleyerek başlayayım.
И вы постоянно ищите повода поиздеваться надо мной. Bana her baktığınızda alay edecek bir şey görüyorsunuz.
И не давайте им повода вас уволить. Ama seni kovmaları için ellerine fırsat verme.
Нет никакого повода бояться кого-то в таком состоянии. Senin durumundaki birinden korkmayı gerektirecek bir şey yok.
Нет повода для волнения, сэр. Merak edecek bir şey yok efendim.
Послушай, Джи Гордон, не нужно давать мне лишнего повода пристрелить тебя, хорошо? Hey, G Gordon, bana seni vurmak için başka nedenler verme, tamam mı?
И нет повода думать, что маньяк собирается остановиться. Bu manyağın duracağını düşünmek için de bir sebep yok.
Нет повода сомневаться в этом, но я этого не чувствую. Bana yalan söylediklerini düşünmem için bir neden yok ama bunu hissetmiyorum.
Лисбон, здесь нет повода для эмоций. Lisbon, duygusallaşmak için bir sebep yok.
И Деннистон только и жаждет повода упечь тебя за решётку. Hem Denniston da seni kapı dışarı etmek için bahane arıyor.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.