Sentence examples of "показывать" in Russian

<>
Давайте я буду показывать. Pekala, yapayım şunu.
Милая, еще рано показывать головку! Henüz kafanı gösterme, küçük hanım!
Не умеет это показывать. Bunu göstermeyi pek beceremiyor.
У него странная манера это показывать. Tuhaf bir gösterme etme şekli var.
Помогать друзьям, показывать пример героизма... Arkadaşına yardım etmek, kahramanlık göstermek...
Стьюи, показывать пальцем некрасиво. Stewie, elle göstermek ayıptır.
Пацаны, я долго всё взвешивал. Мы должны активнее показывать девчонкам, что уважаем их. Beyler, bu durumu çok düşündüm ve kızlara saygı gösterme konusunda daha da aktif olmalıyız.
Все можешь не показывать. Bize daha fazla gösterme.
Все, что надо - это показывать всем его фото и нам помогут его найти. Yapmamız gereken tek şey, insanlara onun fotoğrafını göstermek, ve böylece bize yardım ederler.
Сегодня вечером в деревне будут показывать фильм. Bu akşam köydeki salonda bir film gösteriyorlar.
Нет необходимости показывать средний палец. Orta parmağı göstermeye gerek yok.
Я не обязан тебе ничего показывать. Sana bir şey göstermek zorunda değilim.
Да что это с тобой, показывать мамины фото в своем арт-проекте? Neyin var senin? Sanat dersinde annenin fotoğraflarını göstermek de ne demek?
Тебе придется показывать это клеймо позора до самой смерти. Önünde uzanan seferde bu utanç belgesini ölene kadar göstereceksin.
У тебя забавный способ показывать это! Bunu çok komik bir şekilde gösteriyorsun!
Мы не можем показывать наши секретные материалы кому попало. Gizli belgelerimizi önümüze gelene gösterecek hâlimiz yok ya Private.
Она только хочет фотки показывать своим друзьям. Arkadaşlarına gösterecek bir fotoğraf istiyor. -Hayır.
Но только мне нельзя показывать вам данные другого пациента. Ama size başka bir hastanın bilgilerini gösterme iznim yok.
Я боялся его показывать из-за его ценности. Onu göstermeye korkuyordum çünkü değerli bir şey.
Нет, она была не в том состоянии, чтобы показывать дом. Поэтому я ее заменяю. Hayır, herkese açık bir satış yapacak kadar iyi değildi, ben de onun yerine bakıyorum.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.