Sentence examples of "посмотрел на меня" in Russian

<>
Снова посмотрел на меня. Okudu tekrar bana baktı.
Пожалуйста, извините меня: Lütfen beni affedin:
Я посмотрел заявления от бывшей соседки. Eski oda arkadaşıyla yaşadığı sorunlara baktım.
Также прошу прошения, я не хотела так гордо сказать "нет", когда вы попросили меня разблокировать мой телефон. Cep kilidimi açmayı sorduğunuzda gururla "hayır" dediğim için beni affedin efendim.
Я посмотрел, увидел свою бывшую подружку, и... Bir de baktım içlerinden biri, benim eski sevgilim.
У меня обсессивно - компульсивная привычка проверять паспорт каждые пять минут во время путешествий. Bir takıntım var, her yolculuğumda pasaportun benimle olup olmadığını beş dakikada bir kontrol ediyorum.
Оружейник однажды укусил ухо человеку, который на него не так посмотрел. Canlı Tabanca bir defasında garip baktı diye bir adamın kulağını ısırıp koparmıştı.
Кроме того, он добавил: "теперь мне придётся вернуться сюда в другой день и это огромный стресс для меня". Ve ekledi, "Şimdi Ketta'ya başka bir gün yeniden gelmem gerekecek ve bu benim için aşırı yorucu bir şey."
В середине сессии, я внимательно посмотрел на Криста, пока мы играли. Provanın yarısına doğru, çalarken şöyle bir.... Krist'e baktım ve.... başarıyorduk.
То, что я успел увидеть во время этих мероприятий, удивило меня до глубины души: правительство даже не пытается начать переговоры с протестующими, но немедленно использует все доступные способы для подавления выступлений. Bu gösterilerde gözlemlediklerim beni hâlâ şaşırtmaya devam ediyor: Yöneticiler göstericilerle oturup konuyu tartışmak yerine, enerjilerini göstericilerin seslerini bastırmaya harcıyorlar. Nisan'te Taipei eylemi sırasında polis tahliyeye başladı.
Я занимаюсь недвижимостью, мне их прислали чтобы я посмотрел ферму. Ben emlak işindeyim. Bir çiftliğe gidip bakmam için bileti onlar aldı.
В первые часы моего пребывания в Порто город произвел на меня огромное впечатление. Porto ziyaretimin ilk saatleri bende çok güzel izlenimler bıraktı.
Поэтому я посмотрел и нашел золотой билет! Ben de baktım ve Altın Bilet'i buldum.
Понимаете, если бы не этот паспорт, меня бы не отбирали, на удивление совершенно случайно, для дополнительной проверки во всех аэропортах, в которых я когда - либо была. Bu pasaportum olmasaydı, şimdiye kadar geçtiğim tüm hava alanlarında rastgele seçim ile kimse tesadüfen beni soruşturmaya seçmezdi.
А я отказался, вернулся домой, посмотрел на квартиру и минут десять чувствовал себя идиотом. Onu geri çevirdiğim gece evime vardığımda etrafıma bir baktım ve dakika boyunca kendimi ahmak gibi hissettim.
Но в то же время она немного пугает меня, вдруг следующая вещь, которую я напишу, не будет настолько хорошей. Ancak aynı zamanda belki bir sonraki yazacağım şeyin de o kadar da iyi olmayacağı konusunda beni biraz korkutuyor.
Кажется, посмотрел ". Sanırım o bana baktı.
Раньше я не писала короткие рассказы, а приз побудил меня приглядеться к этой форме более серьёзно. Kısa hikayeler yazmıyordum, ödül bu yazım biçime daha ciddi bakmam konusunda beni teşvik etti.
Вчера я посмотрел один фильм. Ama dün bir film izledim.
Думаете, это утешит меня? Sence bu beni rahatlatacak mı?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.