Sentence examples of "права на" in Russian

<>
Когда ей было лет, Мехри с мужем переехали в Дубай и, наконец, она получила права на вождение мотоцикла. Mehri yaşına geldiğinde eşiyle birlikte Dubai'ye taşınmış ve o zaman, sonunda motosiklet ehliyetini almıştı.
Изъятие чужой собственности без разрешения и права на то. İzni ya da hakkı olmadan başka birinin malını almak.
В данной статье представлен список телерадиокомпаний, которым ФИФА продала права на трансляцию матчей чемпионата мира по футболу 2018 года. FIFA, bazı şirketlerle anlaşarak 2018 FIFA Dünya Kupasının yayın haklarını aşağıdaki yayıncılara satmıştır.
Но разве у нас нет права на частную жизнь? Yine de biraz da olsa mahremiyet hakkımız yok mu?
В 1890 права на продажу и маркетинг продукции компании "Enkopings Mekaniska Verkstad" выкупает шведский бизнесмен Берндт Август Хьёрт (1862 - 1937), основатель "BA Hjort & Co". 1890 yılında şirket ürünlerinin satış ve pazarlama hakları "BA Hjort & Co" firmasının kurucusu iş adamı "Berndt August Hjort" (1862-1937) tarafından satın alındı.
Поскольку ты нарушила договор аренды и больше не имеешь законного права на эту собственность... Sen bu sözleşmeye muhalif olduğun için ve artık mülk üzerinde hiçbir yasal hakkın olmadığından...
В 1951 году права на производство этих конфет приобрели голландские братья Van Melle, которые и дали им название Fruittella. 1951'de Hollandalı kardeşler Van Melle, bu tatlıları üretme haklarını kazandılar ve bu onlara Fruittella adını verdi.
Продам права на трансляции и куплю тебе Италию. Televizyon haklarını sattıktan sonra sana istersen İtalya'yı alayım.
Компания Fox 2000 приобрела права на адаптацию романа 29 октября 2015 года. 29 Ekim 2015'te, Fox 2000'in romanın uyarlamasını yapmak için hakları satın aldığı açıklandı.
Кенз, высылаем вам просроченные права на имя Алехандро Гузмана. Sana süresi geçmiş bir ehliyet yolluyoruz. Kens Alejandro Guzman'a ait.
Вместе они создали лицензирующую компанию "Smiley", возвращая себе все ранее существовавшие права на товарные знаки, которые Франклин Лауфрани отстаивал на логотип Smiley с 1971 года. Birlikte Smiley lisanslama şirketini kurmuşlar Franklin Loufrani "nin 1971 yılından bu yana Smiley logosu altında topladığı mevcut tüm ticari marka haklarını almışlardır. Smiley Markasının Yaratılması.
Не-а. Сучки-сони не заслуживают права на нормальные человеческие телефоны. Uykulu sürtükler, normal insanların telefonunu kullanma hakkını kaybeder.
Первые следы названия города обнаруживаются в 1283 году, когда София Датская - жена Вальдемара I Шведского - передала права на вылов лосося монастырю Шеннинге (). Kentin adının tarihi konusundaki ilk izler 1283'de İsveç kralı I. Valdemar'ın karısı Sofia'nın somon balıkçılığı haklarını Skänninge Manastırı'na devretmesiyle geldi.
Некоторые из этих мужчин и женщин работали с Zone9, коллективным блогом, который освещал социальные и политические проблемы Эфиопии и продвигал права человека и подотчётность правительства. Bu kişilerden birkaçı, Etiyopya'daki toplumsal ve politik olaylar ile ilgili yazıyorlardı ve insan haklarının yanısıra hükümetin sorumluluk almasını destekleyen kolektif blog Zone9 ile çalışıyordu.
Сэм Йокопуа, секретарь Ассоциации врачей Папу - Новой Гвинеи, выступил в защиту права врачей и других сотрудников медицинских учреждений на публичные высказывания по вопросам, требующим открытого общественного обсуждения: Papua Yeni Gine Doktorlar Derneği Sekreteri Sam Yockopua, doktorların ve sağlık çalışanlarının kamuya açıklanacak konularda fikir beyan etme hakkını savundu:
"Простите, но вы никогда не были беременным, так что у вас нет права высказывать свое ценное мнение", - сорокалетняя женщина - летнему мужчине. "Affedersiniz, bayım. - Hamilelik denen şeyi hiç yaşamadınız, bu yüzden görüş belirtmeye hakkınız yok". - yaşlarında bir kadın, yaşındaki bir adama.
Но это не даёт мне права свободно распространять содержание. Ama bu durum, bana bilgileri yayma hakkını vermiyor.
Гнев, Самообладание, Права собственности. Öfke, soğukkanlılık, mülkiyet hakları.
Ты покупаешь права этих, этих и этих. И в итоге оказываешься владельцем небоскреба. Hava hakkını bundan, bundan, bundan alırsan kısa sürede kendine bir gökdelen yapabilirsin.
Девчонки, Джиджи права. Çocuklar, Gigi haklı.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.