Sentence examples of "самое главное" in Russian

<>
Самое главное, что участники остаются увлечены развитием своих персональных проектов. En önemlisi, katılımcılar projelerini kendi bağlılıkları ile sağlamlaştırdılar.
Но самое главное, что сегодня у нас родится ребеночек. Taş kesildim. İyi haber şu ki bugün bir bebeğimiz olacak.
Самое главное, сестра Сара, ударьте ровно, а не наискосок. Lütfen Rahibe Sara, tam üzerine vur, öyle yanına falan değil.
Мордашка, что самое главное в хорошо продуманном плане? Face, muhteşem bir planın en önemli özelliği nedir?
Самое главное - реакция на одежду. Esas önemli olan kıyafetlere vericeği tepki.
Но самое главное - сотовый здесь не ловит. En iyi yanı da, cep telefonu çekmiyor.
Используем самое главное правительственное агентство в мире. Kandırılması en zor olan devlet kurumunu kullanarak.
Чувство юмора - самое главное. En önemli şey espri anlayışı.
Позволили высказаться. И что самое главное, мы слушали. Duygularına tercüman olduk ve en önemlisi, onları dinledik.
Тихо, осторожно и, самое главное, совершенно незаметно. Sessizce, ihtiyatla ve en önemlisi de kayıtlara geçmeyecek şekilde.
Самое главное, нам нужно распечатать копии всех электронных карт пациентов в случае отключения электроэнергии. En önemlisi, bir elektrik kesintisi ihtimaline karşı bilgisayardaki tüm hasta dosyalarının çıktılarını almamız gerek.
A это самое главное в бронировании, удержание. Rezervasyonun en önemli kısmı bu, rezervasyonu tutmak.
Самое главное в процессе лечения... Tedavi sürecinin en önemli basamağını...
У нас есть конкурс по поеданию пирога, гигантский контактный зоопарк и самое главное, парад недели основателей. Turta yeme yarışmamız büyük bir evcil hayvan hayvanat bahçesi ve hepsinin daha önemlisi kurucu haftası geçit törenimiz var.
Но самое главное.. Она бы никогда не причинила вред семье. Ama buradaki asıl olay şu ki, asla ailesine zarar vermez.
Самое главное, научил адаптироваться. En önemlisi adapte olmayı öğretti.
Тебе нужен правильный пресс, правильный резак, но самое главное правильные чернила и бумага. Doğru bir basıma, doğru bir kesime ve en önemlisi doğru mürekkeple kağıda ihtiyacın olur.
Самое главное, есть вопрос про прощальную речь. Daha da önemlisi, anma konuşması meselesi var.
Никакого телевизора, неодобренных игрушек. И самое главное, никаких глупостей. Ясно? Bunun anlamı şu televizyon yok, onaylanmamış oyuncak yok, dalavere yok.
И самое главное не бойтесь солдат. Herşeyden önce, askerlerden kesinlikle korkmayın.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.