Sentence examples of "своём доме" in Russian

<>
Молодежь Афганистана обычно живет со своими родителями до свадьбы, и авторитет старших в доме никогда не ставится под сомнение. Afgan çocuklar genellikle evlenene kadar aileleriyle yaşar ve ailenin en büyük üyelerinin tüm ev halkı üzerindeki otoritesi hiç şüphe götürmez.
Марди-Гра и игры "Святых" на своём поле. O ve Saints'in kendi sahasında oynadığı maçlar, evet.
Начиная с апреля года каждый день Тацуя Танака создает причудливые миниатюрные диорамы, используя обычные вещи, которые есть в каждом доме. Japon sanatçı Tatsuya Tanaka, sıradan ev gereçleri kullanarak, Nisan'den beri her gün tuhaf küçük dioramalar ortaya koyuyor.
Она просто врёт о своём парне. Erkek arkadaşım var diye atıp tutuyor.
Если афганцы навещают семью, обедают или ужинают, то их матери, перед тем как уйти, проверяют, осталась ли посуда в доме родственников безупречно чистой. Eğer Afganlar akrabaları ziyarete giderse ve / veya orada öğle ya da akşam yemeği yerse, annelerin çocuklarının ev sahibinin tüm bulaşıklarını iyice yıkayacağı hakkında hiç bir şüphesi yoktur.
Украшения в первой идеально выровнены, каждый цвет на своём месте. İlk vazodaki tüm boncukların katmanı kusursuz, her renk yerli yerinde.
октября года на него совершили нападение в его собственном доме, в результате погибла его домработница. Ocak'de evinde saldırıya uğradı, temizlikçisi saldırı sırasında öldürüldü.
Он распространялся о своей личной жизни, о своём браке? O özel hayatı hakkında hiç konuşmaz mıydı, evliliğinden bile?
"В ЭТОМ доме ваше место, женщины". "Kadın, senin yerin BU ev."
Немедленно займись дисциплиной в своём филиале. Hemen şubenin kontrolünü ele al. Peki.
В этом доме живёт злой дух. Şeytani bir ruh bu evde yaşıyor.
И вот он.. недостающий кусок на своём месте. Ve şimdi, kayıp parça ait olduğu yere döndü.
Вот разбитое зеркало в доме. Evde kırık bir ayna var.
Я стоял на своём, правда? istifimi hiç bozmadim, değil mi?
Тебе не кажется, что в этом доме происходит много странного? Bu evde çok garip şeyler oluyormuş gibi gelmiyor mu sana da?
Но и на третий день Джоба несло о своём. Ama Gob ilk fikrine ince ayar yapmaya devam etti.
Вы наслаждаетесь пищей в интернациональном доме тишины? Sessizlik abidesi evinde yemek yemekten hoşlanıyor musun?
Обычно ударная волна от метеорита сметает всё на своём пути. Teorik olarak, meteorun şok dalgaları her şeyi yok ederdi.
И в моём доме до этого. Bizim evde söylediklerini de. Şeyden önce...
Они приближаются, уничтожая всё на своём пути. Yaklaşıyor ve yollarına çıkan her şeyi yok ediyorlar.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.