Sentence examples of "evde" in Turkish

<>
Jake, bir saat önce evde olmanı bekliyordum. Джейк, я ждал тебя дома час назад.
Evde bana söylemeyi unuttuğun bir şey mi var? Ты забыл рассказать мне о чём-то в доме?
Annemin büyüdüğü, o eski evde bir hafta geçirmiştim. Неделю, которую я провел в доме своей мамы.
Ben hayatta olduğum sürece bu evde daima bir yerin olacak. Пока я жив, у тебя всегда будет дом здесь.
Bu evde çok garip şeyler oluyormuş gibi gelmiyor mu sana da? Тебе не кажется, что в этом доме происходит много странного?
Zaten son günlerde evde meydana gelen ilk garip olay bu değil. Это не самое странное происшествие в этом доме в последнее время.
Sally, Pazartesi sabahı evde tek başına kalacaksın. ты будешь здесь одна все утро в понедельник.
Bak, sen eşlik et Mary. Birimiz konukların çayları için evde olmalı. А одна из нас должна пойти домой, чтобы приготовить гостям чай.
Evet, sırf eğlence olsun diye evde votka saklıyorsun. Да, вы просто любите прятать по дому водку.
Seni evde bekleyen ne eşin ne de çocuğun var. Но дома тебя не ждут ни жена ни дети.
Evde bulunan herkes, karantinaya karşı gelmiştir ve. acil durum kanununa göre tutukludur. Каждый в этом доме подлежит аресту и переводу в карантин согласно экстренному приказу.
Ben bu işle ilgilenirken, sen evde bekle anne. Мама, подожди в доме, я сам разберусь.
Ailem annesi, babası, ve arkadaşlarıyla burada, bu evde, bu ülkede yaşıyor. Моя семья живет в стране вместе с другими, семьями, у которых здесь дом.
İnsan bedeninde dört buçuk litre kan bulunur ve hiçbiri bu evde değil. Четыре литра крови в человеческом организме и ни капли в этом доме.
"Bu evde beyazlı bir kadın yok, hanımefendi." Мадам, в этом доме нет никакой женщины в белом.
Arka kapı sonuna kadar açıktı. Cep telefonları da hâlâ evde. Задняя дверь была открыта нараспашку, и их сотовые здесь.
Dinle, evde kalabilir ve saklanabilir ve onların kazanmasını izin verebilir ya da bunun için bir şeyler yapabilirsin. Послушайте, вы можете убежать домой и спрятаться, и тогда они победят, или можете что-нибудь предпринять.
İyi, benim de evde ailemle olmaya ihtiyacım var. Ну, а мне нужно побыть дома с семьей.
Şu an bir sürü evde benim bir parçam, benim çocuğum var. И моя частичка процветает в каждом доме, где живут мои дети.
Gary'yi aramaya giderken seni bu evde bırakacağıma gerçekten inanıyor musun? - Hayır. Думаешь, я позволю остаться тебе в доме, и пойду искать Гэри?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.