Sentence examples of "угрозой" in Russian

<>
Под угрозой смертной казни он должен салютовать каждому портрету Адольфа Гитлера, который появляется в его поле зрения. İdam edilme tehdidi altında, karşılaştığı her Adolf Hitler portresine selam vermeye zorlanıyor.
Атлантика останется незащищенной, а их подлодки станут угрозой для британских линий снабжения. Atlantik kıyıları geniş bir şekilde açılır Ve U-tekneleri İngiliz destek kaynaklarını tehdit edebilir.
Германия и немецкая физика под угрозой. Almanya ve Alman fiziği tehdit altında.
Тот кролик, которого вы зовёте Снежок является угрозой для Церкви Христовой. Karbeyaz adını verdiğiniz tavşan, Kilise için tehdit oluşturuyor. Tavşan nerede?!
Кэлли не является угрозой обществу. Callie, topluma tehdit oluşturmuyor.
Борьба с иностранной угрозой может быть жесткая работа. Uzaylı tehlikesine karşı savaşmak zor bir iş olabilir.
Но они не считают спутник угрозой. Ama uyduyu bir tehdit olarak görmüyorlar.
Вы с напарником, Йеном Миллером, оказались под угрозой загреметь за убийство, чего вы не предвидели. sen ve ortağın, Ian Miller, hiç beklemediğiniz bir kasıtsız adam öldürme suçu ile karşı karşıya kaldınız.
Маккорт может быть угрозой для Самаритянина. McCourt Samaritan'a karşı bir tehdit olmalı.
Защищать район, а не становиться худшей угрозой для него. Onlar için en büyük tehdit olan değil onları koruyup kollayan.
Допустим, мы были так увлечены угрозой извне... Belki de dışarıdan bir tehlikeye çok fazla odaklandık.
Под угрозой все овцы. Kimsenin koyunu güvende değil.
Он мой муж. Который считается угрозой для национальной безопасности. Ama şu an, ulusal güvenlik tehditi kabul ediliyor.
Мы имеем дело с угрозой существованию человечества. İnsanlığın temel varlığına bir tehditle karşı karşıyayız.
Будущее ресторана под угрозой. Restoranın geleceği buna bağlı.
Вы думаете, он как-то связан с угрозой кражи номеров соцстрахования? Sizce onun bu SIN numaralarını çalma tehdidiyle bir ilgisi var mı?
Ты слаба, а значит никогда не будешь угрозой для меня. Sen zayıfsın ve o yüzden bana hiçbir zaman tehdit teşkil etmeyeceksin.
А сейчас мой мост под угрозой обрушения. Şu anda kurduğum köprü yıkılma tehlikesi altında.
Итак, Шелдон неуравновешен и опасен, к тому же он уже считает нас угрозой. Tamam, o zaman Sheldon dengesiz ve tehlikeli ayrıca bizi şimdiden bir tehdit olarak görüyor.
Она чувствовала себя под угрозой... Kadın kendini tehdit altında hissetmiş.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.