Sentence examples of "что встречу" in Russian

<>
Я так и подозревал, что встречу вас здесь. Sizi burada bulacağıma dair ufak bir şüphe vardı içimde.
Знала, что встречу тут интересных людей. Bu binada ilginç insanlarla tanışacağımı hiç bilmiyordum.
Я удивлена, что вы назначили встречу. İtiraf etmeliyim ki randevu için aradığına şaşırdım.
Почему только я вышел из офиса на встречу тем утром? Neden o sabah, ofisteki toplantıya katılmayan tek kişi bendim?
Несмотря на жестокие времена, люди пытались сделать всё, что было в их силах, чтобы вести нормальную жизнь даже в оккупированной нацистами Украине, когда Вторая мировая война бушевала на всех фронтах. Dönem ne kadar zalim olsa da, her cephede hırçınlaşan İkinci Dünya Savaşı ve Nazi işgalindeki Ukrayna'da bile insanların normal bir hayat sürebildiğini gösteriyor.
Извините за встречу в Сенате. Senatör buluşması için kusura bakma.
Как можно молчать, когда знаешь, что эти преступления против человечности совершаются по вине ужаснейшего экономического курса? İnsanlığa karşı işlenilen bu suçların ekonomik bir gündem yüzünden olduğunu bilerek nasıl sessiz kalınabilir?
Я собираюсь на важную встречу, но, э-э, я буду на связи утром. Şu an önemli bir toplantıya gidiyorum, ama, uh, sabaha doğru burada olurum.
Ситуация с протестами в регионе вскоре, возможно, серьезно ухудшится в связи с тем, что несколько дней назад правительство одобрило строительство плотины на Бараме. Birkaç gün önce Baram Barajı'nın inşasına başlanması için devletin karar vermesi üzerine protestoların yoğunlaşması bekleniyor.
Мы организуем встречу с шестью семьями. Bu ailelerden altısı ile görüşme ayarlayabiliriz.
Далее они объясняют, что их цель "показать город, который, несмотря на руины, представляет собой прекрасные руины": Ama amaçlarının "şehrin harabe olduğunu ama güzel bir harabe olduğunu" göstermek olduğunu da ekliyorlar.
Я согласилась только на встречу... Sadece bir buluşma olacak diye...
Что должно вызвать это изменение? O değişikliği ne getirmeli?
Банк хочет назначить встречу. Banka yeniden görüşmek istiyor.
В конце ленты Дональд Дак просыпается и понимает, что все это было лишь страшным сном, и он все еще живет в Америке. Çizgi filmin sonunda, Donald Duck bunun bir rüya olduğunu ve aslında Birleşik Krallık'ta yaşadığını fark etmek için uyanıyor.
Джентльмены, спасибо, что согласились на эту встречу. Beyler, bu toplantıyı kabul ettiğiniz için çok sevindim.
Мы полагаем, что они помогут привнести больше креативности, создать больше инноваций и больше открытых обществ. İnanıyoruz ki bu prensipler daha yaratıcı, üretken ve açık toplumlar yaratmaya yardımcı olacaktır.
Мне пора идти на встречу. Hepsi bu. Görüşmeye gidiyorum ben.
Алкмин уверил, что ученики будут зачислены на учебный год в своих школах (который в Бразилии проходит с марта по декабрь). eğitim - öğretim yılı için (Brezilya'da Marttan Aralığa kadar sürer) mevcut okullarındaki kayıtlarının güvence altında olduğunu temin ediyor.
Мы считаем, что она отправилась на встречу с Шо. Tahminimiz, Shaw ile buluşmak için Beyaz Saray'a gittiği yönünde.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.