Sentence examples of "Öğretmen" in Turkish

<>
Sonra öğretmen geldi, sessiz olmamı söyledi. Затем подошел учитель и сказал мне помолчать.
İşte bu sonuncusu hikâyenin anahtarı! Hazine! Ve öğretmen ortadan kayboluyor... В конце концов, ключ к истории - сокровище и исчезновение учителя.
Sadece bu sefer, sen öğretmen olacaksın. Только на этот раз учителем будешь ты.
Eric, Lise, senin notlarının kopyasını göndermiş, ki bu öğretmen fakültesine gidebilirsin demek oluyor. Эрик, школа прислала копию, которая означает, что ты можешь начать посещать колледж учителей.
Ve geçen haftaki öğretmen bir de sihirbaz? На прошлой неделе была учительница и фокусница?
Ama özellikle sizin çocuğunuz öğretmen kurbanı değil miydi? Но был ли именно ваш ребенок жертвой учительницы?
Ve Candy Land'in çiçek hastalığını atlatan bir öğretmen tarafından icat edildiğini? И что конфеты Candy Land придумал школьный учитель, больной полиомиелитом?
Henry Watson Fowler (10 Mart 1858 - 26 Aralık 1933), İngilizcenin kullanımı üzerine eğitim veren İngiliz bir öğretmen, sözlükbilimci ve yorumcu. Генри Уотсон Фаулер (10 марта 1858 - 26 декабря 1933 г.г.) - английский педагог, лексикограф и исследователь английского языка.
Öğretmen olarak çalıştı, çeşitli ortaokullarda ve yüksek öğretim kurumlarında yabancı dil öğretti. Преподавал иностранные языки в различных средних школах и высших учебных заведениях республики.
Ayrıca Justin Timberlake koreografı ve birkaç yabancı öğretmen ile çalıştı. Она также работала с хореографами Джастина Тимберлейка и несколькими иностранными преподавателями.
Zabel Yesayan (, 4 Şubat 1878, Üsküdar - 1943, Sibirya), Ermeni romancı, şair ve öğretmen. Забе ? л Есая ? н () (4 февраля 1878 - 1943) - армянский прозаик, поэтесса и переводчица, профессор литературы.
Evliligi. 18 Şubat 1926 20 yaşında iken, ve öğretmenken, onun gibi öğretmen olan matematik öğretmeni Fuat Say ile evlendi. 18 февраля 1926 года, когда Зехре Сай, было 20 лет, и она работала учительницей, она вышла замуж за педагога Фуата Сая.
Öğretmen ödevlerimizi kontrol etmemizi istiyor. Учитель хочет проверить нашу работу.
Ben işe yarar birisi olmak istiyorum, öğretmen yardımcısı veya gardiyan ya da bilimkurgu çizgi roman yazarı gibi. Я хочу быть кем-нибудь полезным, вроде помощника учителя, или охранника тюрьмы, или сценариста фантастических мультфильмов.
1934'te bir parmağını kangrenden kaybetmiştir. Aynı yıl Lima'da öğretmen olmuştur ve bilimsel çeviriler yapmıştır. В 1934 году она работала учителем в Лиме и занималась научными переводами.
Evet ders yok ama bir öğretmen var. Да, нет, но есть учитель.
1898 ve 1899'da, Rus yönetimli Kırım'a yerleşip öğretmen olarak kariyerine başlama girişiminde bulundu, ancak her iki girişiminde de hükümet tarafından sınır dışı edildi. В 1898 и 1899 годах он пытался обосноваться в российском Крыму и начать карьеру в качестве школьного учителя, но был выслан правительством в обоих случаях.
Öğretmen olmak, öğrenciler için geleceğe bir kapı açmak demektir ve ben rezil ettim. Быть учителем, значит предлагать студентам дорогу в будущее, а я все испортил.
Okul günü öğretmen, TV'yi sınıfa getirdi. Середина школьного дня, учитель приносит телевизор.
24 Şubat 2014 tarihinde "Gavin & Stacey" adlı programda oyuncu Samuel Anderson'ın Danny Pink rolüyle ekibe gireceği ve Clara'nın öğretmenlik yaptığı Coal Hill School'da öğretmen rolüyle görüneceği açıklandı. 24 февраля 2014 года стало известно о присоединении к актёрскому составу Сэмюэла Андерсона в роли Дэнни Пинка, учителя и коллеги Клары по школе Коал-Хилл.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.