Sentence examples of "Ölümcül bir" in Turkish

<>
Ölümcül bir ruhun ölüler diyarında yeri yoktur. Смертной душе не место в мире мертвых.
Karar alırken ölümcül bir hata yaptınız. Ты сделал фатальную ошибку в суждении.
Evet, biz. Başkana, arka cebine koyacağı ölümcül bir şey verirsek. Да, если только мы не вложим в карман президенту убийственный аргумент.
Öyle ölümcül bir yer ki Elite Zealot bile oraya gidemez. Настолько проклятое место, что туда не суются даже Элитные.
Neden bu denli ölümcül bir konuyu tartışıyoruz? Почему мы остановились на такой мрачной теме?
Beyne saldıran ölümcül bir virüs. Смертоносный вирус, атакующий мозг.
Hayır, bana sorarsan, o ölümcül bir kaşık. Не-а, поверь моему слову, это зловещая ложка.
Maria Ortiz, cinsel bir saldırıya maruz kalınca kendini korumak için ölümcül bir güçle karşılık vermiştir. Когда Мария Ортис подверглась сексуальному насилию, она отбивалась изо всех сил, чтобы защитить себя.
Evet, bunun kadar ölümcül bir kazada dahi hidroksit kurbanın burun boşluklarında ve akciğerlerinde bulunması gerekirdi. Да, даже в таких авариях, как эта, гидроксид обнаруживают в пазухах и легких.
Hayır, o bizi buldu, fakat öncesinde ölümcül bir yara almış. Нет, это он нас нашел, но сначала его закололи насмерть.
Ölümcül bir hata yapıyorsun. Ты делаешь смертельную ошибку.
Ayrıca korkunç derece ölümcül bir iş. Хоть это и чрезвычайно важная работа.
Cinayet ölümcül bir günahtır. Убийство есть смертный грех.
'da ölümcül bir virüs, medeniyetimizi yakıp geçti. İnsan soyunu yokolmanın eşiğine getirdi. В году смертоносный вирус едва не погубил нашу цивилизацию поставив человечество на грань вымирания.
Bu yıl zaten bir kez ölümcül bir yanlış anlaşılma yaşadım. У меня уже было одно летальное недоразумение в этом году.
Ölümcül bir yara almadığım sürece konuşma mı diyeceksin? Не говори, пока тебя смертельно не ранят?
şansımı ölümcül bir mücevher hırsızıyla denemeyi tercih ederim. Я лучше попробую со смертельным вором драгоценностей. Верно.
Tüm o sorunlar içinde sıkışmış durumda ve Mara ile benim hayal edebileceğimizden bile daha ölümcül bir hâle geliyor. Каждая беда, все смешано здесь, становясь чем-то более смертельным, чем мы с Марой можем представить.
Ölümcül bir soğukta Kuzey denizini geçtiler. Через Северное море в разгар зимы.
P-300? Bu ölümcül bir olay. Пи-300 - разве это не смерть?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.