Sentence examples of "çoğu insanın" in Turkish

<>
Sanırım artık neden çoğu insanın şüpheli çanta ihbarı yaptığını anladık. Так вот почему столько людей звонят сообщить о подозрительных пакетах.
Bu konu hakkında düşündüm, çoğu insanın kötü anıları vardır, değil mi? Я думал об этом, у многих людей есть плохие воспоминания, да?
Çoğu insanın bedeni afyonu sızdırır. Большинство человеческих тел сочатся опиумом.
Çoğu insanın sana bütün kıtayı sunacak gücü yok. У большинства людей нет энергии вручить вам континент.
Bu, çoğu insanın bildiğinden fazla. Это больше, чем знают многие.
Zaten çoğu insanın anlamadığı kısım da bu aslında. Есть часть бизнеса, которую мало кто понимает.
Çoğu insanın göremediği şeyler görebiliyorum. Которые большинство людей не могут.
Ama Bölüm, çoğu insanın bildiğinden daha fazla iyilik yaptı. Но Подразделение сделало больше хорошего, чем люди когда-либо узнают.
Çoğu insanın edeceğinden daha fazla. Больше, чем многие люди.
Yetkililerin açıklamalarına göre, güneş çarpması ve susuzluktan etkilenen sıcak hava dalgasının mağdurlarının çoğu inşaat işçileri, yaşlılar ve evsizler. По словам властей, большинством жертв стали строители, пожилые или бездомные люди, получившие солнечный удар или пострадавшие от обезвоживания.
Proje süresince birçok basket sahası görmeme rağmen halen her yaştan insanın -bazen sadece parmak arası terliklerle bile- bu üstünkörü sahalarda basketbol oynadığını görmek beni hayrete düşürüyor. Я видел много колец по ходу проекта, но до сих пор удивляюсь, когда вижу эти самодельные площадки везде и всюду, и людей всех возрастов, играющих иногда только в шлепанцах.
Susa'da silahlı kişilerin, sahilde çoğu turistlerden oluşan kişiyi öldürmesinin ardından polis takviye kuvvetleri. Полицейское подкрепление на пляже в Сусе после убийства вооруженными преступниками - и человек, в основном туристов.
0 insanın mülteci gibi yaşadığını, yaşam mücadelesi verdiğini ve günde sentten daha az parayla yaşamaya çalıştığını duyduğumuzda, harekete geçmemiz gerekti. Когда мы узнали, что больше человек живут как беженцы в своей собственной стране, вынужденные бороться за элементарное существование и жить меньше, чем на центов в день, мы поняли, что должны действовать.
Başkent Tunus'un kilometre güneyinde yer alan Susa'nın tatil kasabasında bir plaja açılan silahlı saldırıda çoğu yabancı turistlerden oluşan kişi öldürüldü. Не менее человек, в основном иностранных туристов, были убиты, когда преступники открыли огонь на пляже в курортном городе Сус, расположенном в км к югу от столицы Туниса.
Rusya'nın Sochi'de Kış Olimpiyatları'ndaki başarısını kutlamak için yapılan etkinliğin konuşmasında Putin; her yaştan insanın "İş Gücü ve Savunma için Hazırlılık" (GTO) için belgelendirildiği fiziksel eğitim programının canlandırılmasının: "Rusya'nın milli tarihi geleneklerine bağlılığını göstereceği" ni söyledi. Путин сказал, что возрождение советской программы физвоспитания, которая готовит людей всех возрастов к труду и обороне (нормы ГТО) будет "данью традициям нашей национальной истории".
Bu bölgedeki yeni evlendirilenlerin çoğu kocalarının ailesiyle yaşamakta ve tüm aile için temizlikten yemek pişirmeye ve yatak hazırlamaya değin ev işlerinin çoğunluğu üzerlerine kalmakta. Большинство новобрачных в регионе живут с родителями мужа, и большая часть работы по дому, от уборки до готовки на всю семью и расстилания кроватей, ложится на плечи новой невесты.
"Merhamet, insanın kalbinde. "Милосердие - сердце человека;
Geçtiğimiz hafta Pakistan Başbakanı ve beraberindekiler Belucistan eyaletinin başkentine geldiğinde, Ketta şehri sakinleri, öğrencileri, hastaları ve çalışanlarının çoğu için hayat beklemede kaldı. Жизнь остановилась для многих жителей, студентов, пациентов и работников города Кветта, когда премьер - министр Пакистана и сопровождающие его лица прибыли в столицу провинции Белуджистан в начале июня.
Bu adam, sıradan bir insanın olduğu gibi hastalanmadı. Этот парень даже заболеть как обычный человек не мог.
Bangladeş'deki çoğu kadın, tecavüz, cinayet, cinsel istismar, başlık parası ve asit atmak gibi saldırılar konusunda korunmasız. Большинство женщин в Бангладеш становятся более уязвимыми к сексуальному насилию, убийству, унижению, посягательству на приданое и нападениям с применением кислоты.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.