Sentence examples of "çok insanın" in Turkish
Senin küçük parmağında bile bir çok insanın sahip olduğundan çok daha fazla şefkat var.
В одном твоём мизинце больше доброты, чем у иных людей во всём теле.
Çok uzun bir sürenin ardından pek çok insanın imkansız dediğini başardılar.
После долгого времени, произошло то, что многие считали невозможным.
Bu kadar çok insanın kanser olması şaşırtıcı değil mi?
Разве не поразительно, сколько много людей болеют раком?
Bu adam veba salgınından bile daha çok insanın ölümünden sorumlu.
Этот человек отвечает за большее количество смертей, чем чума.
Ben de çok az insanın tek bir anneyle yaşayabildiğini duydum.
Я считаю что очень немногие люди выдерживают всего одну мать.
Bırakın yeşil çayırlarda boydan boya güneş parlasın, bu dünya güvenli bir liman olsun Bırakın dünya çocuklar için güvenli bir yer olsun, bu çok mu şey istemek?...
Пусть новое солнце осветит эти зелёные пастбища, пусть этот мир станет безопасным приютом Пусть этот мир станет безопасным для детей, неужели я так много прошу?
Proje süresince birçok basket sahası görmeme rağmen halen her yaştan insanın -bazen sadece parmak arası terliklerle bile- bu üstünkörü sahalarda basketbol oynadığını görmek beni hayrete düşürüyor.
Я видел много колец по ходу проекта, но до сих пор удивляюсь, когда вижу эти самодельные площадки везде и всюду, и людей всех возрастов, играющих иногда только в шлепанцах.
Halep'te çok insan kalıntısı gördüm ve İngilizce "de bunu pazarlamakta iyiymişim.
Я видела много человеческих останков в Алеппо, и кажется, хорошо презентую это на английском языке.
0 insanın mülteci gibi yaşadığını, yaşam mücadelesi verdiğini ve günde sentten daha az parayla yaşamaya çalıştığını duyduğumuzda, harekete geçmemiz gerekti.
Когда мы узнали, что больше человек живут как беженцы в своей собственной стране, вынужденные бороться за элементарное существование и жить меньше, чем на центов в день, мы поняли, что должны действовать.
Çok güzel oldu ve oyunlar oynarken neşe dolu oluyoruz, eskisi gibi değil.
Теперь он стал очень красивым, и когда мы там играем, то чувствуем себя как никогда замечательно.
Rusya'nın Sochi'de Kış Olimpiyatları'ndaki başarısını kutlamak için yapılan etkinliğin konuşmasında Putin; her yaştan insanın "İş Gücü ve Savunma için Hazırlılık" (GTO) için belgelendirildiği fiziksel eğitim programının canlandırılmasının: "Rusya'nın milli tarihi geleneklerine bağlılığını göstereceği" ni söyledi.
Путин сказал, что возрождение советской программы физвоспитания, которая готовит людей всех возрастов к труду и обороне (нормы ГТО) будет "данью традициям нашей национальной истории".
Esanov dışarıda (soğukta) çok uzun süre bekledi ve bir anda sıcak bir yere girdi.
Эсанов слишком долго оставался в очереди снаружи и неожиданно вошёл в тёплое помещение.
Kırgız Cumhuriyeti anayasasının zorla evlilik konusundaki pozisyonu çok açık.
В Конституции Кыргызской Республики очень точно обозначено отношение к бракам по принуждению.
Bu adam, sıradan bir insanın olduğu gibi hastalanmadı.
Этот парень даже заболеть как обычный человек не мог.
Savaşın dördüncü yılına girmesiyle birlikte, çok uzun zamandır onlara bakan bağışçıları, sosyal kurumları ve barınma sağlayan toplulukları ümitsizlik sardı.
Война идёт уже четвёртый год и фактор усталости начал сказываться на благотворителях, общественных организациях и принимающих обществах, которые уже так много сделали для беженцев.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.
Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.
Advert