Sentence examples of "çok sevecek" in Turkish

<>
Beni çok sevecek, göreceksin. Она меня полюбит. Вот увидишь.
Annen bunu çok sevecek. Хорошо. Твоей маме понравится.
Anam burayı çok sevecek. Маме здесь точно понравится.
Billy bunu çok sevecek. Билли будет в восторге.
Bu kasabayı çok sevecek. Он полюбит этот город.
Bu hikayeyi çok sevecek. Ей понравится эта история.
Rahatla anne, misafirler lokma ikramını çok sevecek. Успокойся, мама. Людям понравится сам вид ладду.
Seyircilerin seni çok sevecek. Твоя публика тебя полюбит.
Bırakın yeşil çayırlarda boydan boya güneş parlasın, bu dünya güvenli bir liman olsun Bırakın dünya çocuklar için güvenli bir yer olsun, bu çok mu şey istemek?... Пусть новое солнце осветит эти зелёные пастбища, пусть этот мир станет безопасным приютом Пусть этот мир станет безопасным для детей, неужели я так много прошу?
"Çocuğumuzu sevecek misin onun iyi bir hayata sahip olduğunu görmek için çok çalışacak mısın?" "Будете ли вы любить вашего ребёнка и стараться, чтобы обеспечить ему хорошую жизнь?"
Halep'te çok insan kalıntısı gördüm ve İngilizce "de bunu pazarlamakta iyiymişim. Я видела много человеческих останков в Алеппо, и кажется, хорошо презентую это на английском языке.
Ana bunları sevecek mi? Думаешь, Ане понравится?
Çok güzel oldu ve oyunlar oynarken neşe dolu oluyoruz, eskisi gibi değil. Теперь он стал очень красивым, и когда мы там играем, то чувствуем себя как никогда замечательно.
Belki kardeşin seni tekrar sevecek. твой брат снова тебя полюбит.
Esanov dışarıda (soğukta) çok uzun süre bekledi ve bir anda sıcak bir yere girdi. Эсанов слишком долго оставался в очереди снаружи и неожиданно вошёл в тёплое помещение.
Kız onu sevecek mi? Будет она любить его?
Kırgız Cumhuriyeti anayasasının zorla evlilik konusundaki pozisyonu çok açık. В Конституции Кыргызской Республики очень точно обозначено отношение к бракам по принуждению.
Sevecek birine ihtiyaç duyuyorsun. Вам хочется любить кого-то.
Savaşın dördüncü yılına girmesiyle birlikte, çok uzun zamandır onlara bakan bağışçıları, sosyal kurumları ve barınma sağlayan toplulukları ümitsizlik sardı. Война идёт уже четвёртый год и фактор усталости начал сказываться на благотворителях, общественных организациях и принимающих обществах, которые уже так много сделали для беженцев.
Sevecek kimsesi olmayan adam özgürdür. Кому некого любить, свободен.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.