Sentence examples of "çok seviyordu" in Turkish

<>
Hayır, o kapı kadının eviydi ve onu çok seviyordu. Эта дверь была ее домом, и она любила его.
Dışarı çıkmayı çok seviyordu. Ей явно там нравилось.
O seni çok seviyordu ama sen onu başından savdın. Она любила тебя, а ты не стал слушать.
M-hm. Annen seni çok seviyordu, Zachary. Закари, твоя мама так тебя любила.
O işini çok seviyordu. Он любил свое дело.
Adı Serena'ydı ve seni çok seviyordu. И она любила тебя очень сильно.
Hayır, ilk eşini en çok seviyordu. Нет, больше всех он любил первую.
Baban seni çok seviyordu. Отец сильно тебя любил.
Lara seni çok seviyordu. Лара очень тебя любила.
Ablan oraya gitmeyi çok seviyordu, sen de seveceksin. Твоей сестре там было хорошо, и тебе понравится.
Bırakın yeşil çayırlarda boydan boya güneş parlasın, bu dünya güvenli bir liman olsun Bırakın dünya çocuklar için güvenli bir yer olsun, bu çok mu şey istemek?... Пусть новое солнце осветит эти зелёные пастбища, пусть этот мир станет безопасным приютом Пусть этот мир станет безопасным для детей, неужели я так много прошу?
Babam bu kasabayı seviyordu. Отец любил этот город.
Halep'te çok insan kalıntısı gördüm ve İngilizce "de bunu pazarlamakta iyiymişim. Я видела много человеческих останков в Алеппо, и кажется, хорошо презентую это на английском языке.
Sportmendim, istediğim kızı yatağa atıyordum. Ailem beni seviyordu. Занимался спортом, уламывал любую, родители меня любили.
Çok güzel oldu ve oyunlar oynarken neşe dolu oluyoruz, eskisi gibi değil. Теперь он стал очень красивым, и когда мы там играем, то чувствуем себя как никогда замечательно.
Cormac oğullarını daha mı az seviyordu? Неужели Кормак любил своих сыновей меньше?
Esanov dışarıda (soğukta) çok uzun süre bekledi ve bir anda sıcak bir yere girdi. Эсанов слишком долго оставался в очереди снаружи и неожиданно вошёл в тёплое помещение.
Bunun için dua ettim, oysa o beni seviyordu. Я молилась об этом, а он любил меня!
Kırgız Cumhuriyeti anayasasının zorla evlilik konusundaki pozisyonu çok açık. В Конституции Кыргызской Республики очень точно обозначено отношение к бракам по принуждению.
Kız kardeşimi aşırı derece seviyordu. Он очень любил мою сестру.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.