Sentence examples of "öfke kontrolü" in Turkish

<>
Oscar'ın öfke kontrolü sorunu var gibi duruyor. Похоже, Оскар потерял контроль над собой.
Yargıç öfke kontrolü için terapiye katılmamı istedi. Судья отправил на терапию по управлению гневом.
Karısını dövmüş, barda kavgaya karışmış ve mahkeme onu öfke kontrolü seminerine göndermiş. Семейное насилие, драки в баре, и назначенные судом курсы управления гневом.
Benim öfke kontrolü sorunuma bile yardımcı oldu. Он даже помог мне справиться с гневом.
Tecavüz, aile içi şiddet, şizofreni travma sonrası stres bozukluğu, öfke kontrolü. Нападение, насилие в семье, шизофрения, посттравматическое стрессовое расстройство, управление гневом.
Alti ay öfke kontrolü tedavisine gitmeme neden oldu. Это стоило мне месяцев терапии по управлению гневом.
Bu onların öfke kontrolü olaylarını da açıklıyor. Это объясняет их проблемы с управлением гневом.
Formosa ve Vietnam hükümeti arasında milyon dolarlık bir anlaşma olmasına rağmen, hükümetin yavaş hareket etmesi ve çelik fabrikasının sahibi olan holdingin sorumluluktan yoksun oluşunun yarattığı öfke ve hüsran ülke sınırlarını aştı ve geçen bir yılda da devam etti. Медлительность правительства, а также отсутствие подотчетности в отношении металлургического завода вызвали гнев и отчаяние, которые вылились в массовые протесты по всей стране и продолжаются уже целый год, хотя правительство Вьетнама и заключило с заводом соглашение на миллионов долларов США.
Birinin kontrolü ele alması gerek. Его нужно взять под контроль.
Yine de, Miami'deki Kübalı sürgün topluluğunun sert kısmı, neredeyse genelleştirilmiş bir öfke gösterdi. Тем не менее, бескомпромиссный сектор кубинской эмиграции в Майами продемонстрировал практически всеобщую злость.
Onun kontrolü kaybetmesine çalış. Заставь его потерять контроль.
Burada biraz öfke hissediyorum. Я чувствую здесь гнев.
Onun zihni bu düşünceler tarafından kirletildi ve sonuçta o da kontrolü kaybetti. Его ум был загрязнен образом, и в результате он потерял контроль.
Öfke güçlü bir his olabilir. Ярость может быть сильной эмоцией.
Anlamıyorsun, polis kontrolü kaybetti. Полиция больше ничего не контролирует.
Korku, öfke, nefret. Страх, гнев, ненависть.
Kontrolü kaybedersek, kaos olur. Утрата контроля - это хаос.
Ve kim o öfke karşısında durabilir? И на кого эта ярость обрушится?
B - Polis gücünün kontrolü mü? Черт, контроль за рабочей силой.
Bu dünyanın daha önce hiç şahit olmadığı korkunç bir öfke ve intikamla saldıracağız. Мы ударим с яростью и неистовством каких этот мир еще никогда не видел!
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.