Sentence examples of "öylece durup" in Turkish

<>
Beni yatağa fırlattı ve sonra da orada bir süre öylece durup kendini kurcalamaya başladı. Он бросил меня на кровать, а потом около минуты стоял и тер себя.
Annem ve kız kardeşim ise orada öylece durup gülmekle yetinmişlerdi. Мои мама и сестра просто стояли и смеялись надо мной.
Onu öldüreceklerdi ve herkes de öylece durup izleyecek miydi? Её же хотели убить. А все стояли и смотрели.
Öylece durup saatlerce karı ve esen rüzgarı izlemekten bahsediyorum. Часами таращиться на снег, периодически отвлекаясь на кошмары.
Burada öylece durup bu insanları yakmanıza izin vermeyeceğim. Я не позволю вам сжечь всех этих людей.
Ve orada öylece durup hiçbir şey yapmadılar, öyle mi? То есть они просто стояли там и ничего не делали?
Orada öylece durup, tokat atmasına neden müsaade ettin? Почему ты просто сидела смирно и позволила бить себя?
Öylece durup bekleriz bir şey olmasını umarız ve bunun için hazırlanırız. И мы стоим так, ожидая надеясь и готовясь ко всему.
Öylece durmaya ne oldu? Ты обещал просто стоять!
Durup bakmış olmalı. - Evet. Он мог остановиться, чтобы посмотреть.
Bir dakika. Bizim varlığımızı bile fark etmeden öylece gidecek mi? Погоди, он собирается просто уйти, игнорируя наше существование?
İşe yaradığı ortada! Ama şunu unutma! Yorulursan ya da başın dönerse biraz durup su içebilirsin. Но если вдруг ты почувствуешь усталость или головокружение, ты всегда можешь остановиться и попить немного воды.
Sam, Ölüm ruhunu öylece geri koymadı tamam mı? Сэм, Смерть не просто засунул в тебя душу.
Bir yerde durup yemek yiyemez miyiz? Мы можем остановиться и поесть чего-нибудь?
Öylece oturup bekliyor musun? Просто сидишь и ждёшь?
Uyumaya devam et. Bırak sadece burada durup sana bakayım. Я буду просто сидеть, и смотреть на тебя!
Yas tutan bir dul bunu sana öylece teslim etmedi herhâlde. Я полагаю, скорбящая вдова не просто так отдала его.
Yani Yeom Jae durup dururken mi öldü? Ем Дже Хи просто упал и умер?
Güzel, uzan öylece. Хорошо, просто лежите.
Durup birine sorsak iyi olmaz mı? Может спросим кого-то, как проехать?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.