Sentence examples of "İhtiyacımız olan son şey" in Turkish

<>
İhtiyacımız olan son şey, ameliyatın ortasında Kızıl Deniz gibi ortadan ikiye ayrılması. Не хватало ещё, чтобы посреди операции столы разошлись, как Красное море.
İhtiyacımız olan son şey, ihmalkârlığınız yüzünden bu şerefsizin kaçması. Еще не хватало, чтобы из-за вас этот подонок сбежал.
İhtiyacın olan son şey o heriflerle dövüşmek. Тебе только не хватало подраться с ними.
Şu an ihtiyacım olan son şey, besleyecek başka bir ağız. Ещё один рот, чтобы кормить, этого ещё не хватало.
Birşeyler. Bu herifin kahve içmesi lazım olan son şey. Кофе - это последнее, что нужно этому парню.
Bu şehrin ihtiyacı olan son şey bir otobüs dolusu rehinedir. Последнее, что нужно этому городу - автобус полный заложников.
İhtiyacı olan son şey de bu. Это последнее, что ей нужно.
İhtiyacım olan son şey, Federalleri buraya getirecek ve ilişkilerime burunlarını sokmalarına sebep olacak bir çete savaşı. Не хватало ещё, чтобы началась война внутри группировок и федералы стали совать нос в мои дела.
Yaşanan bunca şeyin yanında ihtiyacım olan son şey başka bir Eva dramasına karışmaktı. Со всей этой суматохой меньше всего я хотела влипнуть в очередную трагедию Евы.
O iki örnek vatandaştan fırça yemek şu an ihtiyacı olan son şey. Последнее то что ей нужно это наставление от тех двух образцовых граждан.
Şu an ihtiyacın olan son şey bir memurun dahil olduğu ölümcül incelemedir zaten. Последнее, что тебе нужно - это разбирательство, касающееся убийства при исполнении.
Erkeklerle olan son saatlerini nasıl geçirdiğini merak ediyorum. Интересно, как приговорённый проводит свои последние часы.
Teşekkürler, almayayım. Son dakikada harıl harıl hediye arayan bir aşık, hayatta uğraşmak istediğim son şey. Последнее, с чем я хочу возиться, это паникующий влюбленный, в последнюю минуту ищущий подарок.
Bugün burada toplanmamızın nedeni arkadaşımız Sten'e olan son görevimizdir. Мы собрались здесь сегодня, чтобы попрощаться со Стеном.
Şu anda görmeyi istediğim en son şey dizlerinin üstünde mızmızlanan Kevin olurdu heralde. Меньше всего на свете мне хотелось бы видеть сейчас, как Кевин трезвеет.
Bu elimizde olan son görüntüsü. Это наше последнее его фото.
Şu anda düşünmek isteyeceğim en son şey. Hayır! Это последнее, о чём я хочу думать.
Rusya'ya gidip bağışıklık aşısı için ihtiyacı olan son şeyi elde etmesine yardım ettim. Я поехал в Россию и помог ей достать последний ингредиент для создания сыворотки.
Sana söz veririm bu önemseyeceğin son şey olur. Это будет наименьшей проблемой, я тебе обещаю.
Lindsey'in kayıt defterine göre, Scott'a ihtiyacı olan son kişiymiş. Судя по записям Линдси, он последним пользовался услугами Скотта.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.