Sentence examples of "Şarkı söylemeni" in Turkish

<>
São Paulo'da yaşayan bir grup mülteci, Brezilya'nın onlara kapılarını açmasına teşekkür olarak ve yerel halka mülteciler konusunda farkındalık kazandırmak amacıyla bir şarkı besteleyip yayınladılar. Группа проживающих в Сан - Паулу беженцев написала песню и сняла к ней клип, чтобы поблагодарить Бразилию за то, что та открыла им свои двери, и привлечь внимание местных жителей к проблемам беженцев.
Bunu bir kez soracağım ve bana doğruyu söylemeni istiyorum. Я спрошу лишь раз и ты должна сказать правду.
Ben Emma'ya bir şarkı yazdım. Да. Я написала Эмме песню.
Bunları söylemeni sana o mu dedi? Это она велела тебе так сказать?
Şarkı söylemeyi hep sevmişimdir. Я всегда петь любил.
Çok konuşamayacağım uçağın dışında ne gördüğünü söylemeni istiyorum. Поэтому просто скажи, что видишь за бортом.
Bu şarkı yeni çiftimiz için geliyor. Песня специально для нашей новой пары.
Ama Lucy'e senin söylemeni istiyorum. А ты должен рассказать Люси.
Yalnızca kalbimde bir şarkı. Только песня в сердце.
Yeniden gelmeni ve kapıyı tekmelerken güzel bir şeyler söylemeni istiyorum. А потом, открыв дверь рукой, скажи что-нибудь приятное.
Yazmamız gereken bir şarkı var, haydi işe koyulalım. Нам нужно написать песню, так что за дело.
Daha sonra onun nerelere gittiğini ve kimlerle görüştüğünü söylemeni istiyorum. Öncelikle bu elemanın vücudundaki mineyi çıkartacağım. Потом мне нужно, чтобы ты сказал мне, куда он ходит и кого он видит.
Şarkı bir pop şarkısı! Спой нам какую-нибудь песню!
Hayır, bence bunu senin söylemeni bekler. - Ama o geliyor. Нет, я думаю, он хочет, чтобы ты ему сказал.
Dave, kaldır kıçını da buraya gel ve bize bir şarkı patlat. Дэйв, тащи уже сюда свою задницу, и спой нам уже.
Bunu söylemeni de Bakuto mu istedi? Это тоже тебе велел сказать Бакуто?
Ben de şarkı söylemek. Ben sevmek. Моя тоже любить петь, любить!
Şunu söylemeni istiyorum; "ABS'yi kapat." Я должен тебе сказать, "выключи АБС"
Evet. Senin için bir şarkı yazdım. Ну, я написал тебе песню.
Bana doğruyu söylemeni emrediyorum. Повелеваю рассказать мне правду.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.