Sentence examples of "Şarkı söyleyen" in Turkish

<>
Telepati, şarkı söyleyen kitaplıklar, bahçenin ortasında beliren periler. Телепатия, поющие шкафы, феи, живущие в саду.
Şimdi şarkı söyleyen, ama sürekli kokuşmaya devam eden küçük bir aileyiz! Теперь мы, как настоящая семья, где можно петь и радоваться!
Lorelei gece kulübünde şarkı söyleyen kadın siz misiniz? Вы поете в ночном клубе "Лорелея"?
Şarkı söyleyen kadını gerçekten de tanıyor musun? Вы действительно знали женщину, которая поет?
Pudding Kasabasında bana şarkı söyleyen beş sentlik veren kovboy? Ковбоя, который мне дал поющую монетку в Пудинг-Тауне?
Bütün gece şarkı söyleyen bir ağaç gibi davranarak uyanık kaldım. Всю ночь напролет я стояла и представляла себя поющим деревом.
Düğününde şarkı söyleyen de kim? Кто поёт на вашей свадьбе?
Ben seni daha çok şarkı söyleyen komik rakun olarak canlandırmıştım. В моей интерпретации, я вижу тебя веселым поющим енотом.
Güzellik yarışmasında, tamamen yabancılarla dolu bir kalabalığın önüne çıkıp şarkı söyleyen Joey. Девушка, которая может встать перед толпой незнакомцев и спеть на конкурсе красоты.
Bütün şarkı söyleyen, hepsi dans eden, herşeye uyan bir standart L süper şarjlı Range Rover. Машину с полным фаршем и всеми примочками - "Рейндж Ровер" со стандартным пятилитровым компрессорным двигателем.
Çünkü şu an şarkı söyleyen bir kedi kıçınıza tekmeyi basıyor. Будем надеяться, а пока больше просмотров у поющей кошки.
Şarkı söyleyen bir yığın sarhoş denizci sadece, efendim. Это просто сборище моряков, горланящих песни, сэр.
Yaklaşık iki yıldır klavye çalmakta olan ve bir takım festivallerde şarkı söyleyen Kakko, 1996 yılıda Sonata Arctica'yı kurdu, grubun solisti ve klavyecisi oldu. Впоследствии ушёл из группы, и в 1996 году основал группу Sonata Arctica, до этого учился два года играть на клавишных и выступал на небольших фестивалях.
São Paulo'da yaşayan bir grup mülteci, Brezilya'nın onlara kapılarını açmasına teşekkür olarak ve yerel halka mülteciler konusunda farkındalık kazandırmak amacıyla bir şarkı besteleyip yayınladılar. Группа проживающих в Сан - Паулу беженцев написала песню и сняла к ней клип, чтобы поблагодарить Бразилию за то, что та открыла им свои двери, и привлечь внимание местных жителей к проблемам беженцев.
Ermenistan'ın Türkmenistan elçisi, bu olayı en izole ülkelerden birinin bile küreselliğe ulaştığının göstergesi olduğunu söyleyen bir tweet attı. Сделал снимок и посол Армении в Туркменистане, порадовавшийся провозвестнику глобализации в стране, которая считается одной из самых изолированных в мире.
Ben Emma'ya bir şarkı yazdım. Да. Я написала Эмме песню.
Bunu söyleyen de kere nişanlanan bir kadın. Говорит женщина, которая была раз помолвлена.
Şarkı söylemeyi hep sevmişimdir. Я всегда петь любил.
Bunny ona "bana gerçekten doğruları söyleyen ilk kişisin" demiş. Банни говорила: "Вы первый человек, который говорит правду.
Bu şarkı yeni çiftimiz için geliyor. Песня специально для нашей новой пары.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.