Sentence examples of "Şehrin" in Turkish with translation "город"

<>
Gotham saldırıya hazırlanırken şehrin üstüne tüyler ürpertici bir sessizlik çöktü. Пугающая тишина опустилась на Готэм, город готовится к атаке.
Biz de bütün şehrin duyacağı bir mesaj göndereceğiz. Мы пошлем сообщение, которое услышит весь город.
Yetkililer, şehrin yeniden güvende olduğunu bildirdi, ancak geçtiğimiz haftanın olaylarıyla ilgili sorular sürüyor. Власти заверяют, что город в безопасности однако многие вопросы всё ещё остаются без ответов.
Herkese, bu şehrin benim olduğunu söyleyin. Скажи всем, что этот город мой.
Hayır, bu şehrin hayalleri çabucak yerle bir etme gibi bir huyu var. Нет, этот город имеет только один путь дробильно вашей мечты довольно быстро.
Her iki haftada bir şehrin öbür ucuna gitmekten yoruldum. Я устал ездить через весь город каждые две недели.
Koskoca bir şehrin sırf kordon yüzünden işleri aksayacak değil. Весь город не может взять и остановиться из-за кордона.
Eğer Hydra şehrin yerini bulursa Obelisk'in kilidini nasıl açmayı düşünüyorlar sence? Даже если ГИДРА найдет город, как думаешь они откроют Обелиск?
O da, tüm şehrin benim bir orospu olduğumu bildiğini söyledi. Он сказал, что весь город знает, что я шлюха.
Bu yaşlı şehrin şimdiye dek sahip olduğu en iyi dost en iyi efendi ve en iyi adam oldu. А Скрудж стал чудным другом, славным господином и хорошим человеком какого только видел его старый добрый город.
Politik ya da ideolojik bir amaç için değil, sadece şehrin yanışını görmek istediği için. Не из политических или идеологических соображений, он просто хочет увидеть, как горит город.
Ama amaçlarının "şehrin harabe olduğunu ama güzel bir harabe olduğunu" göstermek olduğunu da ekliyorlar. Далее они объясняют, что их цель "показать город, который, несмотря на руины, представляет собой прекрасные руины":
Eğer Mutant Çe- - Örgütü'nden beni dinleyen varsa şehrin hâlâ müzakereye oturmaya istekli olduğunu size bildiriyorum. Если кто-то из банды, то есть, организации мутантов слушает, город желает вести переговоры.
Savaş sonunda 00 Varşovalı öldü ve eski şehrin %90'ı yerle bir oldu. К концу войны жителей Варшавы погибли, почти весь старый город был разрушен.
Bence genel olarak Yonkers halkı federal yargıcın hüküm verdiği ve artık şehrin kanuna boyun eğmesi gerektiği esasını kavrıyor. Думаю, в большинстве своем жители Йонкерса понимают: федеральный судья постановил, и город должен следовать закону.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.