Sentence examples of "şahsen" in Turkish

<>
Kumandan değişikliği olması durumunda, protokolü size şahsen teslim etmemizi gerektiriyor. В связи со сменой командования, протокол требует доставить это лично.
Ben, şahsen, bu parayı nereden bulduğunu soracağım. Я сам собираюсь спросить где ты взял эти деньги.
Aslında şahsen ben de zihin kontrolüne bayılırım. Мне вот тоже нравится контроль над разумом.
Şahsen gelincikler tarafından yenmeyi hak ettiği kanısındayım ama kendisine en iyi bizim yardım edebileceğimizi ima ediyor. Лично я считаю, что его стоит рвать собаками, но он настаивает на нашей помощи.
Ben şahsen, böyle bir savaştan kaçınmak isterim. Я, например, хотел бы избежать войны.
Şahsen ben, bunu denemeye çalışan herhangi bir yapımcının aletini keserim. Я лично отрублю член любому сотруднику студии, кто хоть попытается.
've ben bu işi şahsen halletmekten gurur duyarım. И я сочту за честь лично подписать контракт,..
Neden? Sen onu yıllardır şahsen tanıyorsun. Ты и сам знал её много лет.
Kralın Şehri'nde size şahsen hoş geldiniz demek istedim. Я хотел лично приветствовать вас в Королевской Гавани.
Mer, başkan onu şahsen aradı. Мер, сам Президент позвонил ему.
Şahsen ben, bu beyaz pantolonları seçmezdim. Лично я не выбрала б белые штаны.
Şahsen değil ama uzun zamandır tanışmak istiyordum. Лично нет, но давно ждал знакомства.
O kadar uzun süredir bu davadayım ki, her aileyle şahsen görüşmek için kendimi mecbur hissediyorum. Я вел это дело так долго, что чувствовал себя обязанным связаться с каждой семьей лично.
Şahsen, ben susadım ve burası açık büfe yani demem o ki; sana kalmış. Лично, я хочу пить, а напитки тут бесплатные, так что решать тебе.
Size, inanılmaz derecede cömert bağışınızdan dolayı teşekkür etmek için şahsen ulaşmak istedim. Я лишь хотела связаться с вами лично и поблагодарить за невероятно щедрое пожертвование.
Kongre üyesinin endişelerini yanıtlamak beni son derece memnun eder. Kongre üyesi Clayton bunu bana şahsen sormalı. Я буду весьма рада ответить на заботы конгрессмена, если конгрессмен Клэйтон удосужится спросить меня лично.
Katty şahsen epidemiyolojik veri topluyor ve Aleutian grip kümesinin muhtemel taşıyıcısını izliyordu. Кэти лично собирала эпидемиологические данные, отслеживая возможное направление штамма Алеутского гриппа.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.