Sentence examples of "şehri" in Turkish with translation "город"

<>
Yasa dışı sitelerin sanal şehri, istediğin her şey isimsiz bir şekilde alabilirsin. Виртуальный город нелегальных сайтов, где все что угодно может быть куплено анонимно.
Şehri ve ortaklarını dolandırmış ve yanında çalışanları. Обманывал город, партнёров и своих служащих.
Şehri eski haline getirmek istiyorum. Ama bunu yardımın olmadan yapamam. Сделать город прежним, но не смогу без вашей помощи.
Kurkuas başarısını 936 yılında Samosata bölgesini dize getirerek devam ettirdi ve şehri yerle bir etti. Куркуас продолжил развитие успеха, подчинив части самосатской области в 936 году, а затем разрушил город до основания.
Yoksa federaller ve Ulusal Güvenlik bütün şehri kilit altına alırdı. В этом случае федералы и МНБ оцепили бы весь город.
Görünen o ki, Bruge Belçika'nın dokusu en iyi muhafaza edilmiş şehri. Брюгге - вероятно, самый хорошо сохранившийся средневековый город во всей Бельгии.
Öyleyse hadi birlikte şehri kurtaralım. Тогда давай спасать город вместе.
Bayan Bourgeois, senden içinde olduğun şehri cehenneme çevirmeni istememişti. Миссис Буржуа не просила вас превращать город в сущий ад!
Kaydedilen en düşük hava sıcaklığı şehri kaosa sürükledi. yüzlerce evsiz insan soğuktan ölmek üzere. Самая холодная погода в истории привела город в хаос С множеством бездомных замерших насмерть.
Pılımızı pırtımızı toplayıp, hemen şehri terk etmeliyiz. Мы должны собраться и покинуть город прямо сейчас.
O ve arkadaşları şehri terk etmeli. Он с друзьями должны покинуть город.
Bence Daredevil şehri daha güvenli bir yer hâline getirdi. Я правда считаю, что Сорвиголова сделал город безопасным.
Dük Federico'nun adamları şehri terk etti. Люди герцога Федерико уже покинули город.
Ed'in mektubuna göre, Scar tüm şehri bir dönüşüm çemberine çevirmiş. Эд пишет, что Шрам превратил весь город в круг преобразования.
O, bu şehri öldüren kanserin bir parçası ve kanser olduğunda onu kesip atarsın. Он часть раковой опухоли, убивающей наш город; а раковые клетки обычно вырезают.
Şehri soymaya ve bana şantaj yapmaya kalkıştı. Она пыталась ограбить город и шантажировать меня.
Divan, şehri yok edebilecek bir silah hazırlıyor. Суд готовит оружие, которое может уничтожить город.
Bu şey tüm şehri çalıştıracak kadar enerjiye sahip. В этой штуке энергии хватит на весь город.
Müvekkilimizi savunmak için işe alındık, şehri yakıp yıkmak için değil. Но нас наняли защищать нашего клиента, а не жечь город.
"Bu sarayı ve Zümrüt Şehri ben yaptım" dedi büyücü nazik bir ses tonuyla. "" Этот дворец и Изумрудный город построил я, "- задумчиво произнёс волшебник.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.