Sentence examples of "şehrin yarısını" in Turkish

<>
Çığlıkları şehrin yarısını buraya getirecek! На крики сюда полгорода сбежится!
Eve gitmek için şehrin yarısını geçmeliyiz. Его дом на другом конце города.
Kamp, şehrin kuzeyinde Porte de la Chapelle'in yanında bir demiryolu viyadüğünün altında, açık alanda yer alıyordu. Лагерь занимал свободное пространство под железнодорожным виадуком рядом с Porte de la Chapelle в северной части города.
Yoksa sadece yarısını mı anlatıyor? Или это только половина истории?
Şehrin merkezinde bile harabe halinde evler bulmak mümkün. Множество этих домов продаются десятилетиями, нередко можно обнаружить разрушенные дома в центре города.
İyi o zaman, yarısını ödersin. Хорошо, тогда можешь заплатить половину.
Şehrin üç büyük okulu St. Francis İlköğretim Okulu, St. Joseph Rahibe Okulu ve Kutsal Kalp Okulu, şehir yönetimi tarafından mecburi tatil edildi. Администрация города вынудила три главные школы в городе (средняя школа Святого Франциска, школа при монастыре Святого Иосифа и школа Святого Сердца) объявить выходной.
Aylarımız o kadar yakındır ki; göğün yarısını kaplarlar. Наши луны так близко, что закрывают половину неба.
Ama amaçlarının "şehrin harabe olduğunu ama güzel bir harabe olduğunu" göstermek olduğunu da ekliyorlar. Далее они объясняют, что их цель "показать город, который, несмотря на руины, представляет собой прекрасные руины":
Seni ararken hayatımın yarısını feda ettim zaten. Я пожертвовала ее половиной в поисках тебя.
Şehrin kenar mahallelerinden şehir merkezine giden banliyö çalışanları kapatılan yollar yüzünden gidecekleri yere ulaşmak için iki - üç kilometre yürümek zorunda kaldılar. Водители, совершающие поездки с окраин города до центра, из - за перекрытых дорог должны пешком пройти - километра, чтобы добраться до пункта назначения.
Morgan hisse senedi değerinin yarısını kaybetti. Акции "Морган" потеряли половину.
Bu, bir yıl içinde VIP güvenliğinin şehrin trafiğini kısıtlamasının beşincisi oldu. Уже пятый раз в этом году силы безопасности ограничивают движение автомобилей в городе.
Führer ülkenin yarısını yönetmeleri için bunlara nasıl izin verdi anlamıyorum. Не понимаю, почему фюрер разрешил им править половиной континента.
Marawi Belediye Başkanı Majul Gandamra şehrin yıkımına dair üzüntüsünü dile getirdi: Мэр Марави Маджул Гандамра с грустью прокомментировал разрушение города:
Sandviçimin yarısını ister misin? Хотите половинку моего сэндвича?
Jimmy Ford, şehrin en iyi aracısı. Джимми Форду, крупнейшему посреднику в городе.
Daha büyük sınıflardakileri ve fakültenin yarısını. Большую часть старшеклассников и половину факультета.
O da, tüm şehrin benim bir orospu olduğumu bildiğini söyledi. Он сказал, что весь город знает, что я шлюха.
Kardasyan dosyalarının yarısını bilgisayardan temizledim. Я удалил половину кардассианских файлов.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.