Sentence examples of "şeyden utanmıyorum" in Turkish

<>
Birincisi, bir hasta ameliyat geçirdikten sonra rutin diye bir şeyden söz edilemez. Во-первых, не может быть ничего обычного после того, как пациента прооперировали.
Bunu itiraf etmekten de utanmıyorum. Мне не стыдно признавать этого.
Her şeyden önce limanda ne yapıyordunuz ki siz? Во-первых, что вы оба делали в порту?
Ama ben ağladım, bundan da utanmıyorum. Но я плакал. И не стыжусь этого.
Öyle işte, her şeyden çok hızlı koşmayı isterdim. Да, больше всего я хотел, быстро бегать.
Ne? Ben utanmıyorum. Мне вообще не стыдно.
Bir şeyden korktuğunda hemen gelmesini istersin, hemen geçsin diye. Когда чего-то боишься, хочешь, чтобы это закончилось скорее.
Yüksekten ve muhtemelen kalan her şeyden korkuyorsun. Ты боишься высоты и всего на свете.
O uydu bağlantısında gördüğün şeyden dolayı eve gitmek için, elinden gelen her şeyi yapacak haldesin. У тебя есть что-то, благодаря чему ты можешь вернуться домой. Ты что-то увидел на экране.
Her şeyden önce epey içmiştim... Во-первых я был довольно пьян...
Bir şeyden mi kaçıyorsun? Ты от чего-то бежишь?
Bay Deeks bu iğrenç, leş gibi kokan şeyden kurtul yoksa bu bina hükmünü giyecek. Мистер Дикс, избавьтесь от этой отталкивающей, вонючей штуки или это здание правда спишут.
Polis kimyasal bir şeyden bahsediyordu. Коп сказал что-то про химикаты.
Sence bir şeyden şüphelendi mi? Думаешь, она что-то заподозрила?
Ne üretimden ne de Amerikan halkının ihtiyaçlarıyla biraz da olsa ilgisi olan bir şeyden. Не на производство, не на что-то хоть отдаленно связанное с нуждами американского народа.
Her şeyden önce, ben yapmadım. Во-первых, я ничего не делал.
Sonra bir bitkinlik ya da benzer bir şeyden dolayı kadın yere düşer. Потом, лишившись чувств от утомления или чего-то ещё, она падает.
Her şeyden önce, çakal, Roadrunner'ı devasal mıknatısıyla yakalamakla çok meşguldü. Ну, во-первых, койот был занят, гоняясь за земляной кукушкой...
Yaşadığın onca şeyden sonra, nereye baksan kötülük görüyorsun. После случившегося с вами, вы повсюду видите злодеев.
Her şeyden önce somut olarak bir farklılık yaratır. Во-первых, это имеет значение в материальном выражении.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.