Sentence examples of "Aile hayatı" in Turkish

<>
Konu, iş ve aile hayatı arasında denge kurma çabası. Она борется, чтобы найти баланс между карьерой и семьей.
Aile hayatı yakışmış sana. Семейная жизнь тебе идёт.
Tahmin edebiliyorum, aile hayatı, elişi örgü, çocuklar ve saire. Я вижу семейную картину: вязание, тапочки и множество детей. Именно.
Haziran itibariyle 00'den fazla aile ya da 00 kişi evinden oldu. По состоянию на июня более семей (человек) были вынуждены покинуть свои дома.
"Bak, birlikte bu hayatı yaşayacağın bir partnerin olması gerek. "Слушай, ты должен прожить жизнь со своей женой.
Japonya'nın nüfuslu döneminde ise, bu eski mahallelerde artık az sayıda aile yaşıyor. Так как население Японии стареет, все меньше семей живут в этих небольших районах.
Başka yerde bir hayatı var. Bırakın kendi haline. У него там своя жизнь, пусть уезжает.
Bu bölgedeki yeni evlendirilenlerin çoğu kocalarının ailesiyle yaşamakta ve tüm aile için temizlikten yemek pişirmeye ve yatak hazırlamaya değin ev işlerinin çoğunluğu üzerlerine kalmakta. Большинство новобрачных в регионе живут с родителями мужа, и большая часть работы по дому, от уборки до готовки на всю семью и расстилания кроватей, ложится на плечи новой невесты.
Senin hayatı böyle kucakladığını görmek çok güzel. Так радостно, что вы наслаждаетесь жизнью.
Bütün aile gururlandı. Вся семья была горда.
Juliet, Gus'ın hayatı üzerine yemin ederim ki, buraya geleceğinden haberimiz yoktu. Джулиет, клянусь жизнью Гаса мы понятия не имели, что он придет.
Kadın, Aile ve Toplum Kalkınması Bakanlığı, Malezya Satranç Federasyonu'nu olayı derinlemesine incelemeye yönelik sevk eden bir beyanatta bulundu: Министерство по делам женщин, семьи и общественного развития выступило с заявлением, в котором призвала Малайзийскую шахматную федерацию глубже изучить этот вопрос:
Ray Charles'ın zor bir hayatı olmuş olmalı. У Рея Чарльза должно быть сложная жизнь.
Ne gürültücü bir aile bu böyle yahu? Элиазар. Что случилось с этой шумной семьей?
Makine'ye verdiğin derslere rağmen bir piyonun hayatı vezirinki kadar kıymetli değildir. Вопреки вашим наставлениям Машине, жизнь пешки не равна жизни королевы.
Sen ve Stef benim için ikinci bir aile oldunuz. Ты и Стеф стали для меня как вторая семья.
Farz et ki bir ninjanın hayatı günlük gibi, değil mi? Чтож, ты должен посмотреть на повседневную жизнь ниндзя, верно?
Aile gibi bir arada kalırız. Мы смогли бы остаться семьёй.
Seni çok seviyorum. Bu yüzden seni görmeyeceğim bu -70 yıl boyunca nasıl bir hayatı seçeceğini öğrenmek için sabırsızlanıyorum. Я так тебя люблю, и поэтому мне не терпится узнать, что за жизнь будет у тебя...
Aile, dostların, sevdiklerin. Семья, друзья, любимые.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.