Beispiele für die Verwendung von "Annenin" im Türkischen

<>
Koruyucu annenin adı Christine Roth. Приёмную мать зовут Кристин Рот.
Lily! Aile, hâlâ annenin mirası için birbiriyle kavga ediyor mu? Члены семьи всё ещё воюют друг с другом за наследство вашей матери?
Annenin de yemesi gerek, unutma. Маме тоже надо кушать, помни.
Tıpkı annenin sana hiç söylemediği şu cümlelerin açamaması gibi, "Seni seviyorum." Хотя никогда и не слышала, как твоя мать говорит: Я люблю тебя.
Şimdi bana, genelde seni dişçiye annenin götürdüğünü mü söylüyorsun? Ты говорил мне твоя мама обычно водит тебя к дантисту?
Annenin hastalığı dört duvar arkasına saklanmıştı ama seninki daha derinlerde bir yerdeydi, değil mi Alisa? Болезнь вашей матери была скрыта за стенами дома. Но ваша похоронена значительно глубже, так Алиса?
Arkadaşın eve ne zaman döneceğini sorduğunda annenin telefonda cevap verememesi ne kadar utandırıcı bir şey biliyor musun? Представляешь, как стыдно? Подруга спрашивает, когда я уеду, а мама трубку не берёт?
Annenin yeni arkadaşını sevdin mi, yavrum? Тебе нравится новый мамин друг, малышка?
Ruby annenin sol köprücük kemiğine dokunmanı istiyorum. Boynunun devamında kanata benzeyen bir kemik. Потрогай мамину левую ключицу, такая штука, как крыло, у шеи.
Öde bakalım. Ve Zollinger-Ellison'u doğrulamak için endoskopi yapın tabii sevgili annenin iznini aldıktan sonra. И сделай эндоскопию, чтобы подтвердить Золлингера-Эллисона после того как дражайшая мамочка даст позволение.
Senin küçük ve terlemiş bir yardımcın olduğu gibi annenin de bir yardımcısı var. У тебя есть твой маленький милый помощник, а у мамы есть свой.
Leke Bırakmayan Fırça'nın reklamı, her annenin alışveriş arabasının önünde olacak. Мы прикрепим рекламу "Безупречной уборки" на каждую тележку матерей.
Annenin masasında yazdığın anneler günü kartı var. В моем столе есть карта твоей мамы.
Annenin tüm bu işlerin altından nasıl tek başına kalktığını bulmaya çalışıyorum. Я пытаюсь выяснить, как твоей маме удаётся всё делать самой.
Annenin adet günlerini hatırlamak öyle öncelikli işlerden değil maalesef. Помнить менструальный цикл твоей мамы не самый высокий приоритет.
Bunun nedeni, insanı sırtından bıçaklayan annenin ölmeden önce bana tarifini verecek kadar dürüst olmaması. Это потому, что твоя мамаша-змея не дала мне рецепт до того, как умерла!
Ethan'ın babasının söylediğine göre evlat verme annenin fikriymiş. Если верить отцу Итана, усыновление предложила мать.
Bir annenin evladını öldürmek zorunda kalması hakkında berbat bir şarkıdır. Ama ben her zaman rahatlatıcı bulmuşumdur. Это была страшная песня о матери, которая убила своего ребенка, но она меня утешала.
Bak, bir annenin oğlunun sevdiği güzel kızdan nefret etmesinin ne olduğunu iyi bilirim. Послушай, я знаю, каково это, когда маме не нравится избранница сына.
Sen rahibe ile uzaktayken annenin kendisi senin için her ilkbahar ve sonbahar bunları yaptı. Пока тебя не было, твоя мать сама шила ее каждую весну и осень.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.