Sentence examples of "Arabanın" in Turkish

<>
Senin için söylemesi kolay çünkü arabanın sahibi sen değilsin. Тебе легко говорить, ты же не хозяин машины.
Hayır, ama arabanın görünüşüne bakılırsa yakında buluruz. Нет. Но судя по машине, скоро найдём.
Bir arabanın arkasında bir çocukla olmak yerine arabayı tamir eden kız olmayı tercih ederdi. Она предпочитала лежать под машиной и чинить её, чем сидеть сзади с парнем.
Doktor, su kenarında yanmış bir arabanın içinde ceset bulduk. Док, мы обнаружили тело в сгоревшем автомобиле на набережной.
Parker, bir daha bir arabanın direksiyonuna geçmeyeceksin, tamam mı? Паркер, никогда больше не садись за руль автомобиля, ладно?
Yani bana çarpan arabanın senin olduğunu itiraf ediyorsun öyle mi? Так вы признаете, что это ваша машина меня сбила?
Beş yıl önce kaybolan Dr Matthew Laxman'a ait bir arabanın.... izini arıyorduk. Там видели машину, пропавшую пять лет назад, принадлежавшую доктору Мэтью Лаксману.
Eğer Bay Reyes, Bay Adams'ı o arabanın bagajına soktuysa... Если мистер Рейес засунул мистера Адамса в багажник этой машины...
Eski arabanın ettiği değerden bir pay verecekler. Tabii bu ülkedeki araba hırsızlıkları yüzünden iflas etmezlerse. Мне вернут часть стоимости старой машины, если еще не все страховые разорились на угонах.
sene önce, bir uyuşturucu bağımlısıydım, ve oğlumu yanan bir arabanın içinde bıraktım. лет назад я сидел на наркоте, я оставил своего сына в душной машине.
Az önce iki blok ötedeki bir arabanın altında bulundu. Мы нашли это в двух кварталах отсюда под машиной.
Senin dikkatsiz karın geçen yaz, sen şehir dışındayken, onu üç saat boyunca sıcak arabanın içinde bıraktı. Твоя беспечная жена забыла его в раскалённом автомобиле на три часа, когда вы прошлым летом отдыхали загородом.
Arabanın markasını, modelini ve üretim yılını çok geçmeden bulacaklar. Они скоро определят марку, модель и год выпуска автомобиля.
Ve Doktor Chilton'a arabanın hazır olduğunu söyleyin. Скажите доктору Чилтону, что машина готова.
Hayır, hayır, hayır, arabanın camından kan görebilirsem, arama izni gerekmeyecek. нет-нет-нет, мне не нужен ордер, если я увижу кровь через стекло машины.
Sen hiç bu arabanın lastiğini değiştirdin mi? Ты когда-нибудь менял колесо в такой машине?
Klaus, Jeremy'i yaklaşan bir arabanın önünde durması için etki altına aldı. Клаус внушил Джереми стать перед машиной, которая ехала на полной скорости.
Sana dergiyi verirken arabanın içinde miydi, dışında mı? Она внутри или снаружи машины когда передаёт вам журнал?
İyi ki frenlerin bakımını yaptırmışım, canım. Arabanın üzerinde kan olmasından nefret ederim. Хорошо, что я починила тормоза, милая, ненавижу кровь на машине.
İki arabanın bırakıIdığı yer de toplu taşımalara pek uzakta değil. Обе машины были найдены в метрах от остановок общественного транспорта.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.