Sentence examples of "Bir şekilde" in Turkish

<>
Zannedersem o dandik yüzük bir şekilde onu koruyor. Видимо, это дешевое колечко его как-то защищает.
Ve top sihirli bir şekilde bardağa karışır. И шарик волшебным образом сливается с чашкой.
Ama belki onu bir şekilde dışarı çekebiliriz. Но может мы сможем ее как-то выкачать.
Gizemli bir şekilde Profesör Grkinic senin testini kaybetmiş. Таинственным образом профессор Гринич благополучно завалил твой тест.
Diana Adalind ile zihinsel iletişim kurdu ve ben bir şekilde önledim. Диана мысленно связалась с ней, и я как-то это перехватила.
Guerrero bir şekilde kendini kurtarmayı başarıp şöförü indirdi ve bizi serbest bıraktı. Герреро как-то удалось освободиться, он вырубил водителя и вытащил нас оттуда.
Ancak Shadid bir şekilde buraya girdi, yani bir çıkış yolu olmak zorunda. Но капрал Шадид как-то проник сюда, значит, тут должен быть выход.
Yani Hale'in ölümü bir şekilde Raquel ve muska ile bağlantılı. Значит, смерть Хейла как-то связана с Ракель и амулетом.
Herkesin hızlı ve ucuz bir şekilde ağlara erişimini destekleyin. Способствовать всеобщему доступу к быстрой и доступной по цене сети.
Bu isteğiniz beni ülkemin kontrol noktalarına götürüyor, orada böyle bir talebe "hayır" demek sizi basit bir şekilde öldürebilir. Она напомнила мне контрольно - пропускной пункт в моей стране, где сказать "нет" на подобную просьбу предвещало бы твою смерть.
Porto, Portekiz'deki diğer şehirlerden daha hızlı bir şekilde bir hayalet şehre dönüşüyordu. Однако у города была и темная сторона, которую я обнаружил только на следующий день моего пребывания в нем.
Padula "nın açıklaması yetkililerin işgal harekâtıyla uzlaşmaya tamamen isteksiz olduğunu gösteriyor ki bu da protestoların hızlı bir şekilde artışına neden olmakta. Заявления Падула показало полное нежелание властей вести переговоры с движением, что привело к эскалации протестов.
Kaçırılmasından sonra ailesi tarafından zarar görmemiş bir şekilde salınması çağrısında bulunan James Foely'i Serbest Bırakın sayfasında başsağlıkları dolup taşıyor. Страница "Свободу Джеймсу Фоули", запущенная семьёй после его похищения с требованием освободить его без невредимым, полна соболезнований.
Sadece kimliğimiz nedeniyle bizi soruşturmaya gönderiyorsunuz ama bunu aşırı kibar bir şekilde yapıyorsunuz. Вы отправляете нас на проверку на основании лишь нашей национальной принадлежности, зато вы делаете это крайне вежливо.
Konuşmacılar birbirlerini geleneksel ve dijital medya konusundaki işbirliğinin gelişimden ve "Batılı ana akım medyası" nın bilgi kaynaklarını kontrol etmeye yönelik girişimlerine karşı ortak bir şekilde mücadele edilmesinden dolayı tebrik ettiler. Выступавшие поздравили друг друга с улучшением сотрудничества между традиционными и цифровыми СМИ и их коллективных усилий по борьбе с попытками "западных СМИ" контролировать информационное пространство.
Bu ifadelerin çoğunu bütün ihtişamını yansıtacak bir şekilde tercüme etmek neredeyse imkansızdır. практически невозможно сохранить всю соль этих реплик при переводе.
Eğer olur da bitkisel hayata geçerse onu doğal bir şekilde göndermemizi istediğini açık bir şekilde bana söyledi. Что если она впадет в кому, она ясно дала мне понять, что хочет уйти спокойно.
Finch, dolandırıcımız ülkeyi hızlı bir şekilde terkediyor. Финч, наш аферист собирается смыться из страны.
Kimliğimi ve silahımı almasaydın elinde iki ceset eksik olurdu ve bu durumdan çok daha rahat bir şekilde kurtulabilirdim. Я мог бы выбраться оттуда намного легче если бы вы не отменили мой допуск и не забрали пистолет.
Bu güzellik kötüleri hızlı iyileri ise yavaş ve acı bir şekilde öldürür. Эта красавица убивает плохих быстро, а хороших - мучительно и долго.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.