Sentence examples of "Bir devriye" in Turkish
Ama hareket ediyor olabilirler her çeyrek dairede bir devriye istiyorum devriyeler ikişer kişi olsun, tamam mı?
На случай нападения нам нужны наблюдатели на всех четырёх квадратах и два человека на периметре, ясно?
Bir devriye, Balbo yönüne giden trende Kimble'ı teşhis etmiş.
Коп засек Кимбла в метро, он направляется к Бальбо.
Seni uyuşturucu bulundurmaktan yakalamış bir devriye polisi olduğumu mu sanıyorsun?
Думаешь, я какой-нибудь патрульный задержавший тебя за хранение наркотиков?
Devriye Rehberi çünkü bir kılavuz olarak adlandırılır bir sebep için.
Потому что свод правил для патрульных создан не просто так.
Internet'i herkesin özgürce bağlanabildiği, iletişim kurabildiği, yazabildiği, okuyabildiği, izleyebildiği, konuşabildiği, öğrenebildiği, yaratabildiği ve yenilikler icat edebildiği açık bir ağ olarak muhafaza edin.
Поддержка Интернета как открытой сети, в которой всякий обладает свободой объединяться, общаться, писать, читать, смотреть, говорить, слушать, изучать, создавать и производить что - то новое.
Afgan büyümek babanın seni hiç bir sebep yokken sabah'da uyandırmasıdır, çünkü hayatta tembelliğe yer yok.
Папа поднимает вас с постели в шесть утра в выходной без всякого повода, просто потому что вам никогда нельзя лениться.
Artık herhangi bir sağlık çalışanının, üst düzey yöneticinin, yönetimin ve yönetim kurulunun; sağlık konularında herhangi bir medya aracına bilgi erişimi sağlamaması talimatını veriyorum.
Настоящим я предписываю и отдаю распоряжение о том, что ни один сотрудник или руководитель учреждений здравоохранения не должен предоставлять средствам массовой информации любого рода какую - либо информацию по вопросам здравоохранения.
Hindu filmlerden nefret ettiğim için değil ama, hükümet ölen bir sanayii kurtarmak için aldığı bu karardan hemen dönmeli!
Только не ненавистные фильмы на языке хинди, сейчас правительство должно отступить от такого позорного решения, которое приняло, чтобы спасти умирающую индустрию.?
Son devriye görevindeydik, Hacı'nın silah zulasını arıyorduk. Tam da o anda işler çığırından çıktı.
Мы вышли на последний патруль, искали склад оружия хаджи и вот тогда произошел взрыв.
Porto, Portekiz'deki diğer şehirlerden daha hızlı bir şekilde bir hayalet şehre dönüşüyordu.
Однако у города была и темная сторона, которую я обнаружил только на следующий день моего пребывания в нем.
Nimmo'nun adına tutulmuş evin civarında devriye geziyorduk. Sen de gitmiştin hani.
Мы отправили патрульных в квартиру Ниммо, в которую ты заглядывал.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.
Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.
Advert