Sentence examples of "Devam edemez" in Turkish

<>
Bu köpek daha fazla böyle devam edemez. Эта собака не может больше так бежать.
Bu böyle devam edemez! Так не может продолжаться!
Hades seni burada kapana kıstırdı, bu böyle devam edemez. Аид запер вас здесь, и это нельзя так оставлять.
Bu devam edemez Bernard. Так нельзя, Бернард.
Peki, size ne olduğunu söyleyeyim. Devam edemez çünkü hiç başlamadı. Это не может продолжаться, потому что, никогда не начиналось.
Bu böyle devam edemez. Hayvan gibi içiyorsun ve yiyorsun. Ты целыми днями ешь и пьешь, как животное...
Formosa ve Vietnam hükümeti arasında milyon dolarlık bir anlaşma olmasına rağmen, hükümetin yavaş hareket etmesi ve çelik fabrikasının sahibi olan holdingin sorumluluktan yoksun oluşunun yarattığı öfke ve hüsran ülke sınırlarını aştı ve geçen bir yılda da devam etti. Медлительность правительства, а также отсутствие подотчетности в отношении металлургического завода вызвали гнев и отчаяние, которые вылились в массовые протесты по всей стране и продолжаются уже целый год, хотя правительство Вьетнама и заключило с заводом соглашение на миллионов долларов США.
Pardon da insan kardeşini ziyaret edemez mi? Прости. Парень не может навестить своего брата?
Makalenin yazıldığı yaz aylarının sonlarına doğru, Kriz Dernekleri ve Genç Yaşıt Eğitimi Birliği ('Y - PEER "), neden kız kaçırma geleneğine karşı mücadele edilmesi gerektiğini anlatan kısa skeçler sunarak karşı kampanyalarına devam etti. Позднее тем же летом была написана статья, а Ассоциация кризисных центров и Молодёжная сеть равного обучения "Y - PEER" продолжили кампанию посредством небольших зарисовок о том, почему нужно бороться с похищением невест.
Ters yöne gidersek, haritası olan hiç kimse bizi takip edemez. Если пойдём дальше, нас не смогут найти владельцы других карт.
İnsan vücudu ölü olmasına rağmen aktif olmaya devam ediyor. Будучи мертвыми, человеческие тела все еще остаются активными.
Ama bazen kayıp o kadar büyüktür ki vücut bunu kendi kendisine telafi edemez. Но иногда потеря настолько велика, что организм не может компенсировать её полностью.
Söyleyecek bir şeyin yokmuş gibi davranmaya devam mı edeceğiz? Или продолжим притворяться, что тебя ничего не тревожит?
kişilik bir mürettebat bir Android olmadan bu büyüklükteki bir gemiyi kontrol edemez. Команда из трёх человек не сможет обслуживать корабль такого размера без Андроида.
Kafa sallayıp, yoluma devam etmek istiyorum. Я хочу просто кивнуть и идти дальше.
Bana kimse yardım edemez artık. Теперь мне никто не поможет.
Bana tamam deyin ben de devam edeyim. Скажите, если согласны и мы продолжим.
Hatta Tanrı sana yardım edemez! Даже Бог тебе не поможет.
Hayır, aramaya devam ederim. Нет, я еще поищу.
Bir asker isterse kadın olsun, bu davacı gibi, askeriyeyi dava edemez. Военнослужащий или военнослужащая, как истец, не может подавать иск против армии.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.