Sentence examples of "Görünen" in Turkish with translation "очевидно"

<>
Görünen o ki, kızla Lee Tong adındaki bir erkek dansçının arası bozukmuş. Очевидно, она была в плохих отношениях с танцором по имени Ли Тонг.
Ve görünen o ki ayak izine bakacak olursak Chen'in evinde olan da o. И, очевидно, был в доме Чена, судя по той краске.
Görünen o ki, sen hâlâ Jackie'ye aşıksın. Это очевидно, ты все еще любишь Джеки.
Aştık. Ancak görünen o ki bu laboratuvarın yaptığı tek hata o değilmiş. Забыли, но очевидно, это не единственная ошибка в этой лаборатории.
Görünen o ki kurbanımız en son bunun üzerinde çalışıyormuş. Очевидно, в последний раз жертва работала над этим.
Görünen o ki daha çok kamyon veya minibüs gibi bir aracı var. Очевидно, у него машина, скорее всего, грузовик или фургон.
Ve görünen o ki, bunlar sana hiçbirşey ifade etmiyor. И очевидно, для тебя это совсем ничего не значило.
Görünen o ki, hayvan hakları savunucuları ondan pek hoşlanmamış. Очевидно, борцы за права животных не слишком его любили.
O kadın her kimse, görünen o ki açık şekilde hedef oydu. Кем бы ни была та женщина, очевидно, целью была она.
Görünen o ki, kocan benim hayat tarzımı onaylamıyor. Очевидно, твой муж не одобряет мой стиль жизни.
Başlık, kurşunu durduramamasına karşın, görünen o ki kurşunun arkasında bir şey bırakmasına sebep olmuş. Не смотря на то, что шлем не остановил пулю, в нем очевидно что-то застряло.
Evet, şey, görünen o ki o geri dönmek istemiyor. Да, ну очевидно, что он не хочет меня назад.
Görünen o ki Ashley ve Dean arasında olan şey şovmuş. Очевидно, Эшли и Дин были вместе только для публики.
Telefonuma cevap vermiyor ve görünen o ki, imdat çağrısından beri onu gören olmamış. Он не отвечает на телефон и очевидно его никто не видел с Мэй дея.
Ve görünen o ki National City'de onun aslında ne kadar kötü biri olduğunu onaylayan tek kişi benim. И, очевидно, я единственная в Нэшнл Сити понимаю, насколько она на самом деле злая.
Görünen o ki, ikimiz de bunun, halen yanmakta olan bir binanın zemininde oturmakla alakalı olduğunu düşünüyoruz. Очевидно мы думаем, что это уместная причина того, что мы по-прежнему сидим на полу горящего здания.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.