Sentence examples of "Güney Kore'ye" in Turkish

<>
Avrupa Birliği 1962'den beri Güney Kore'ye en yüksek yatırım yapan dış yatırımcı ve AB'nin Kore'ye 2006 yıllında doğrudan yatırım oranı %45'i buldu. Евросоюз стал крупнейшим иностранным инвестором в Южной Корее, начиная с 1962 года, и на 2006 год процент ПИИ составил почти 45%.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 82 sayılı kararı 25 Haziran 1950 tarihinde kabul edilmiş ve Güney Kore'ye Kuzey Kore tarafından düzenlenen saldırıyı kınamıştır. Резолюция Совета Безопасности ООН № 82 была принята 25 июня 1950 года в связи с вторжением КНДР на территорию Республики Корея.
Şubat 1985'te Güney Kore'ye dönmesine izin verildi. В феврале 1985 года вернулся в Корею и возглавил борьбу против режима Чон Ду Хвана.
Muson Rüzgârları döndüğünde Kerala'nın güney ucunda durursanız, böyle bir şey göreceksinizdir. Когда Monsoon развернется, если вы находитесь на самой южной части побережья Kerala, вы увидите что - то подобное
Fakat önemli olan, O'nu Kore'ye yerleştirip burada tutmak. Но как бы его образумить и удержать в Корее?
Çünkü enerji verimliliği ve enerji tasarrufu dile kolaydır, Tayvan'da nükleer karşıtı gruplar Güney Kore'nin tecrübelerinden öğrenmeye çalışıyorlar. Как известно, говорить всегда легче, чем сделать, - поэтому группа гражданских активистов Тайваня пытается использовать опыт Южной Кореи.
Seni Kore'ye getirmek için birçok nedenim var. Найдется масса причин вернуть вас в Корею.
Ben de süremi eski Güney Karolina Kongre Üyesi ve mevcut Birleşik Devletler Başkanı'na veriyorum. И я уступаю свое время первому Конгрессмен из Южной Каролины И президента Соединенных Штатов.
Kore'ye bir arama yapabilir miyim? Могу я позвонить в Корею?
Onu Güney Fransa'dan bulmuştu, değil mi? Он ведь встретил ее на Юге Франции?
Kim Tan, Kore'ye döndü. Ким Тан вернулся в Корею.
Kuzey ve Güney ayrılamaz, kardeş gibidirler. Север и Юг неразделимы, как сестры.
Kore'ye geri dönmeye hiç niyetim yok. Я не хочу обратно в Корею.
Ama Anne ve Babası Güney Dakota'da yaşıyor. Но его родители живут в Южной Дакоте.
Hatta Kore'ye dönebileceğin yollar bulabiliriz. как вам вернуться в Корею.
Yeah, ve ben henüz Güney Carolina kadife karıncasını bulamadım. И не дайте мне начать с немки европейской Южной Каролины.
Kore'ye gittin mi hiç? Ты бывала в Корее?
Hadi Güney Amerika'ya uçalım. Полетим в Южную Америку.
Biri benden önce gidip maskeyi almış ama kısa sürede Kore'ye gelecek. Один человек опередил меня, но скоро он будет в Корее.
Sokağın güney tarafındaki beyaz sıvalı duvarı olan yer. Дом с белой штукатуркой на южной стороне улицы.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.