Sentence examples of "Gerçek anlamda" in Turkish

<>
Şimdi, daha önce, farazi olarak kafamızdan geçirdiklerimizi gerçek anlamda boğazımızdan geçirme şansımız var. А теперь у нас двоих есть возможность распробовать вполне буквально то, что распробовали фигурально.
Gerçek anlamda köpüklü yapar. Он делает шикарную пену.
Makina uzay-zaman döngüsünde gerçek anlamda bir delik açıyor. Этот прибор призван пробить дыру в пространственно-временном континууме.
Ondan sonra kimseyi gerçek anlamda sevemedim. После этого я никогда не любил.
Ölüm gerçek anlamda yolda. Смерть буквально на пути.
Vay canına. -Yani gerçek anlamda değil tabii. Ну, то есть не буквально восемь часов.
Hünerim, gerçek anlamda bir lanet. Мой дар, это действительно проклятие.
Aslında bence kadın gerçek anlamda hiç kimseye güvenmiyor. Мне кажется, что она никому не доверяет.
Gerçek anlamda sıcak, ve ben eve gitmek istiyorum, buradan çıkmak istiyorum. А на самом деле жарко, я хочу выбраться отсюда и пойти домой.
Vietnam olayı vardı ve devam eden diğer bir sürü şey de vardı. psikedelik hareketi gerçek anlamda hedefine ulaşmamıştı. шла Вьетнамская война, и все такое и психоделическое движение по сути не было обращено к этим проблемам.
Gümüş gerçek anlamda aya kadar uçabiliyor. Сильвер может буквально слетать на луну.
Ne demek istiyorsun? Gerçek anlamda mı? Yani aradığınız kişi, kendi tablosunun içine dikilmiş. О том, что тот, кого ты ищешь вшит в собственную фреску - вот он.
Tutkusu gerçek anlamda hayat kurtaran bir hocayla daha önce hiç tanışmamıştım. Я никогда не встречал учителя, чья страсть буквально спасает жизни.
Koğuşlarımızın yapımı sürüyor, ama çoğunluğunu gerçek anlamda hasta olanlar ile dengeleyeceğiz. Мы будем принимать всех, но предпочтение станем отдавать пациентам со средствами.
Geçende bir adamı gerçek anlamda öldürdü. Завалило парня в том году. Буквально.
Gerçek anlamda para kazanmaya başlayacağız. И начинаем поднимать настоящие деньги.
Muazzam aklını gerçek anlamda bir bitkiye dönüştürüyorsun. Вы сами заставили свой разум буквально пресмыкаться.
Evet, gerçek anlamda mahveder onları. Да, это буквально их уничтожит.
Onlar gerçek anlamda vatansız. Они фактически без гражданства.
Gerçek anlamda senin için öldüm. Я буквально умерла ради тебя.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.