Sentence examples of "Karın bölgesinde hassasiyet" in Turkish

<>
Karın bölgesinde hassasiyet var ve kanamayı kontrol altına almam gerek. У него болезненность области живота и мне нужно контролировать кровотечение.
Kan kaybı, organ hasarı, göğüs ve karın bölgesinde birden fazla kesik, bıçak yaraları. Потеря крови, повреждения органов, множественные рваные раны на груди и туловище, ножевые ранения.
Karın bölgesinde yüksek çözünürlüklü görüntüye geçiyorum. Перехожу к снимкам живота высокого разрешения.
Bir tanesi burada, bir tanesi de üst karın bölgesinde. Один вот здесь, а другой в верхней части живота.
Mart'de yaşanan Fukuşima nükleer kazasının ardından ilk hafta, nükleer kaza bölgesine km uzaklıkta bulunan Tokyo bölgesinde evime en yakın markette pirinç ve noodle (tel şehriye) satıldı. В первую неделю после страшной катастрофы на Фукусиме в марте года, рис и лапша были распроданы в ближайшем к моему дому супермаркете в районе Токио, это всего лишь в км от места аварии.
Karın bana ödeme yapıyor. Твоя жена платит мне.
Sağ üst kadranda da hassasiyet var. Наиболее чувствителен правый верхний квадрант живота.
Bina şu anda sanayi bölgesinde yani taktik harekât timinin izole etmesi kolay olacak. Здание в промышленном районе, так что группе захвата будет легко его изолировать.
Ben, artık senin karın değilim Orson. Я больше не твоя жена, Орсон.
Birkaç gün orada biraz hassasiyet olacaktır. Несколько дней будет сохраняться повышенная чувствительность.
Yumurtaları kırmak ve kalçanın genel bölgesinde korsan avı yapmak gibi. С треском яиц и пиратскими трюками в области филейной части.
Hasta, gidip gelen şiddetli karın ağrısı şikayetiyle başvurdu uyumlu hastalığı yok. Он жалуется на сильную боль в брюшной полости. Но видимых причин нет.
Parmakların hassasiyeti, beyinde de hassasiyet sağlar. А точность пальцев связана с точностью мыслей.
Neden şehrin o bölgesinde olduğu hakkında bir fikriniz var mı? Вы знаете, почему он оказался в той части города?
Gördüğün her kadın senin karın değil, Neil. Не каждая женщина - твоя жена, Нил.
Hastada görülen benzersiz bir deri rahatsızlığı ışığa karşı aşırı hassasiyet şeklinde ortaya çıkıyor. Пациентка страдает редким воспалением кожи, которое проявляется в исключительной чувствительности к свету.
Konutlandırma davası adamı kendi bölgesinde bitiriyor amına koyayım. Вопрос жилья убивает его в его же округе.
Karın ve iki çocuğun varken evde hiç özelin olmuyor. Я только тут и могу. Жена и двое детей.
Bu meşgale parmaklarda hassasiyet ister. Это занятие требует точности пальцев.
Atlama bölgesinde şiddetli rüzgâr var! Порывистый ветер в зоне высадки.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.