Sentence examples of "Kendi" in Turkish with translation "свой"

<>
Bob Ewell kendi bıçağının üstüne düştü. Боб Юэлл упал на свой нож.
Bir gün kendi sesimden nefret edeceğimi söylemiştiniz hatırlıyor musunuz. Как-то вы сказали, что однажды возненавижу свой голос.
Abby bir gün kendi mağazasını açacak. Однажды Эбби откроет свой собственный магазин.
Kendi işimi kurmak için bir bina arıyorum. Я ищу местечко чтобы начать свой бизнес.
Güzel. Kendi sıramda Duquesne ailesine tecavüz ediyorum. За свой ход я насилую семью Дюкейна...
Bakarsın bir gün de biz kendi heyetimizi yollarız Washington'daki ahlakı teftiş için. Как-нибудь мы пошлем свой комитет, чтобы изучать моральный дух в Вашингтоне.
Siz buradaki kanunun koruyucususunuz. Ve bunu kendi tehlikeniz için yüzsüzce göz ardı mı edeceksiniz. Вы защитник закона в этом месте и вы беззастенчиво пренебрегли этим на свой риск.
Endüstri ve akademiye kendi katkılarını koyan birçok doktora öğrencisi yetiştirmiştir. Он подготовил много докторов наук, которые внесли свой вклад в развитие промышленности и образования.
O kendi şeyini satıyor, sen seninkini. Она продает свой товар, ты свой.
Bir zamanlar kendi mutfağı olan birinin en aşağıdan başlaması zordur. Человеку, имевшему свой ресторан, тяжело начинать с низов.
Cennetten kaçıp yüzümü değiştirdim. Dünyada kendi köşemi yarattım ta ki siz ikiniz işi batırana kadar. Я слинял из рая, поменял лицо, нашел себе свой уголок в этом мире.
Dönüm başına en fazla tane ev merkezi ısıtması var, hepsinin kendi bahçesi var. не более десяти домов на акр, центральное отопление, у каждого свой садик.
2005 yılında, Cates New York Madison Avenue'de. < Blue Tree > adlı kendi butiğini açmıştır. В 2005 году актриса открыла на Мэдисон-Авеню в Нью-Йорке свой бутик под названием "Blue Tree".
Fransızlar kendi peynirlerine bayılıyorlar ve bol bol yiyorlar. Французы свой сыр любят и поедают его тоннами.
sen kendi dünyana, ben de benimkine dönmeden önce bundan sonra ne olursa olsun şunu bilmeni isterim ki... Пока мы не вернулись каждый в свой мир, я хочу, чтобы ты знала, что я...
Yale kendi binasını caddenin ilerisinde yaptı. Neredeyse katlı. Йель устроил недалеко свой, почти двенадцать этажей.
Kendi güç kaynağımız olsaydı bombanın güç kaynağını devreden çıkartabilirdik kalbe yapılan bypass gibi. Нам нужен свой источник чтобы изолировать питание бомбы это как шунт на сердце.
Ama bu saçma! Onunla tanıştığım gün Norville bana kendi tasarımını gösterdi. Норвилл показал мне свой чертеж в тот день, когда мы встретились.
Herkes kendi parası için savaşıyor ve kendi ekmeği için. Каждый борется за свои деньги и свой кусок хлеба.
Yeni boşanmış, iyi görünümlü, kendi işini yapan biri. Недавно в разводе, отлично выглядит, имеет свой бизнес.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.