Sentence examples of "Lavabodaki yapışkan maddeyi" in Turkish

<>
Lavabodaki yapışkan maddeyi diyorum. Resmen bilinci ve karşı konulabilir parmakları var. Та жижа в раковине уже обрела сознание и живёт там припеваючи.
Bundan daha yapışkan birşey. Кое-что гораздо более липкий.
Belki maddeyi transfer etmek için? Может вещество попало на другого?
Sana yapışkan ve komik değil dediğim için üzgünüm. Извини, что назвал тебя несмешным и прилипчивым.
Ayna Boyutu'nun dışında, gerçek dünyadaki maddeyi mi büküyor? Он преобразует материю вне Зеркального измерения в реальном мире?
Kimmie Minter'ın cinsel doğası yapışkan bir balgam gibi bir şey. Çiftleşmeyi daima kâbul eden. Сексуальная природа Кимми Минтер - вязкая цервикальная слизь, которая всегда готова к спариванию.
Çünkü ben de o maddeyi okuduğumu hatırlamıyorum. Не помню, чтобы читал такой пункт.
Dr. Breyer'ın sağ elinde yapışkan bir madde var. На правой руке доктора Брейера - липкое вещество.
Katı maddeyi gaz haline çeviriyor. Превращает твёрдое вещество в газ.
Parçayı yakından inceledim, ve yapışkan bir kalıntı buldum. Я получше взглянул на фрагмент и обнаружил липкое вещество.
Enerji maddeyi meydana getirdi, madde yaşamı. "Энергия становится материей, материя оживает.
Bu çöp bidonunun için muhtemelen teşekkürler Zemin, buraya yapışkan. Земля здесь очень липкая, видимо из-за этого мусорного контейнера.
Evet. Bu maddeyi okudum, Conrad. Я читала эту статью, Конрад.
Çam ağaçlarını hiç sevmem zaten. Yapışkan ve dağınıklar. Никогда не любила сосны за липкие капли смолы.
Plasma soğutucu, değdiği organik maddeyi eritecektir. Охладитель плазмы заморозит органический материал при контакте.
Fırınlanmış, yanmış, yapışkan sıcak deri. И запечённая, обожженная липкая горячая корочка.
Sert, tuğla renkli bir maddeyi geçmeye çalışıyoruz. Мы вечно натыкаемся на эту субстанцию ярко-кирпичного цвета!
Attan da yapışkan madde yaparlar. И лошадь перерабатывают в клей.
Teknik olarak, maddeyi bir noktadan diğerine gönderiyorum. Я переношу материю из одного места в другое.
Bu sensin, kardeşim, benim olay yerimde yapışkan küçük parmaklarının arasında bir GPS ile. Это ты, братан, на моем месте преступления с GPS в своих липких пальчиках.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.