Sentence examples of "Sanki" in Turkish with translation "будто"

<>
Martha Stewart buraya kusmuş gibi sanki. Как будто здесь вырвало Марту Стюарт.
Diğer günler ise, sanki tüm gece kafa yormuş gibi hissedersiniz. В другие дни ты просыпаешься, как будто размышлял всю ночь.
Kimsesiz gibi duruyordu sanki şu dünyada tek bir dostu yok gibi. Стоял там, такой одинокий. Будто у него совсем нет друзей.
Sadece sanki birkaç kolun daha olsa işine yararmış gibi duruyor. Просто выглядит, будто вам не помешает еще пара рук.
Yüzmeye devam? Okumaya devam, sanki bir şey olmamış gibi? Будешь продолжать плавать, учиться, как будто ничего не произошло?
Sanki başka kimsenin bilmediği bir şeyi biliyor gibiydi. Будто знал что-то, чего другие не знали.
Sanki "Rocky bu olanlar için bir şeyler yapmalısın". demek gibi Bir şeyler yapmalı Sam. Будто он говорил, "Рокки, ты должен сделать что-то с тем, что происходит".
Sanki daha önce hiç bira fondiplememiş gibisin. Ты как будто раньше пива не пил.
Ama sen ve ben yaptığımızda sanki boktan bir çizgi romana kısılıp kalmış gibi oluyoruz. Дошло дело до нас, и, как будто вляпались в какой-то сраный мультфильм.
Hep cilalı ve hazır, sanki kendi cenazesine hazır gidiyormuş gibi. Все вычищено и готово, будто он собирался на свои похороны.
Sanki sürekli devam eden bir toplantı gibi günde saat. Это как будто одно непрерывное совещание часов в день.
Sanki fakir biriymişim gibilerinden davranmayı da bırakalım artık! И хватит притворяться, будто я родилась богатой.
Evet, tüm binada garip bir hava var, sanki burada insanlar ölmüş gibi. Да уж. От всего здания веет потусторонними чарами, будто бы здесь умирали люди.
Şurada bir gölge var sanki birisi, onu takip ediyormuş gibi. Рядом с ней тень, как будто кто-то за ней идёт.
Kalbim çarpıyor, bir gerizekalı gibi terliyorum. Sanki yapmak zorunda olduğum bir şey varmış gibi aklımı kaçırıyorum. Сердце колотится, потею как ненормальный, весь на взводе, как будто надо срочно что-то сделать.
Bana bir kart verdi sanki imzasını istiyormuşum gibi çekti gitti. Просто дал визитку и ушёл, будто я попросил автограф.
He, sanki sen onun yaşındayken hiç mini etek giymedin. Будто бы ты не носила короткую юбку в её возрасте.
Sanki yüz yıl geçmiş gibi konuşuyorsun. Ne kadar olmuştu, bir yıldan az olmamış mıydı? Так говоришь, будто это в древние времена было - прошло-то сколько, меньше года?
Sanki pandomim okuluna gitmişler de, Marcel Marceau'dan ders almışlar. Будто они посещали школу мимов, учились у Марсель Марсо.
Ama atmosfer o kadar kalın ki, yer sanki dalgalanıyor, bozuluyormuş gibi gözüküyor. Но атмосфера так плотна, что кажется, будто земля покрыта рябью и искажается.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.