Exemplos de uso de "Talep" em turco

<>
Onu serbest bırakmanızı talep ediyorum yada bu meseleyi Karala bizzat iletirim. Я требую освободить его немедленно, или я обращусь к королю.
Ada üstünde hak sahibi olduğu için adaya çekidüzen verilmesi konusunda Majestelerinin Donanmasından yardım talep etti. Он попросил помощи Военно-Морского Флота Её Величества в умиротворении острова, который является его собственностью.
Bölge savcısı acil kefalet duruşması talep ediyor. Окружной прокурор требует срочное слушание по залогу.
Sayın yargıç, yargılamanın hükümsüz kalmasını talep ediyorum. Ваша честь, я прошу признать суд недействительным.
Mahkumlar, bir helikopter ve bin dolar talep ediyorlar. Сильные мужчины требуют вертолет и двести тысяч долларов наличными.
Temsilciler Meclisi'nden bu kararı onamasını talep ediyoruz. Теперь мы просим Совет подтвердить это решение.
Yardımımızı talep etmeli ve gönülden istemelisiniz ve sonrasında bize ait olacağınızı bilmelisiniz. Ты должна просить и хотеть нашей помощи. Знать, что станешь нашей.
Evet, başka bir ortak oyu talep ettiler. Да, им требуется еще один партнерский голос.
Adam telefon ederek kurbanlarının posta adreslerini değiştiriyor ve sonra da yeni bir kart talep ediyor. Парень меняет почтовые адреса жертв по телефону, а потом запрашивает у банка новые карточки.
Yüzbaşından, Underhill'in talep ettiği başka dava dosyası olup olmadığını öğrenmesini istedim ve görünüşe göre varmış. Я попросил капитана узнать, запрашивал ли Андерхилл другие дела, и оказалось, что да.
Ayrıca saat tam: 00'te bu istasyonla görüşmeyi talep etti. Она также запросила звонок в наш отдел в часа утра.
Hizmet ettiğiniz fazladan yıl için tazminat talep edebilirsiniz. Вы можете потребовать компенсацию за дополнительный год заключения.
Hatta şimdi o lokantaya gideceğim ve onların ödemesini talep edeceğim. Я поеду в ресторан и потребую, чтобы заплатили они.
Thomas ve Çoğunluk Lideri bir görüşme talep ediyorlar. Foto çekimi için bir grup ile buluşacaksınız. Губернатор Томас и лидер Парламентского большинства просят встречи, группа из НАСА ждёт своей фотосъемки.
Legree ateş püskürüyor, elini benim Baş komiserime uzattı ve BAB'dan daha büyük bir katılım talep etti. Легри вышел на тропу войны, он связывался с моим высшим командованием и требовал больше наших людей.
Görünen o ki, ailenin parası var ama henüz fidye talep edilmemiş. Похоже, семья богата, но требования о выкупе пока не было.
Ayrıca efendim, düşmanların yeri tespit edildiğinde benim liderliğimde yapılacak bir kurtarma operasyonu düzenlenmesini talep ediyorum. И, сэр, я бы хотел возглавить миссию, когда узнаем, где эти противники.
O, benden büyük miktarda para talep etti. Он потребовал у меня крупную сумму денег.
1862 yılında kral, Mısırlı istilacılara karşı korunmayı talep eden ve bir büyükelçinin tayinini teklif eden İngiliz hükümetiyle yazışmıştı. В 1862 году король отправил письмо британскому правительству с просьбой защитить страну от египетских захватчиков и предложением о назначении посла.
Bana saygılı davranmanız hak ediyorum ve bunu talep ediyorum. Я заслуживаю и требую относиться ко мне с уважением.
Os exemplos de uso de palavras em diferentes contextos são dados só para fins linguísticos, ou seja, para estudar o uso de palavras numa língua e as suas traduções para outra. Todos os exemplos são colecionados automaticamente em fontes abertas usando tecnologia de pesquisa de dados bilíngues. Se você encontrar algum erro de ortografia, pontuação ou outro erro no texto original ou na tradução, use a opção "Reportar um erro" ou escreva para nós.

Nesta seção, você pode ver como palavras e expressões são usadas em diferentes contextos usando exemplos de traduções feitas por profissionais. A seção Contextos o ajudará a aprender inglês, alemão, espanhol e outros idiomas. Aqui você pode encontrar exemplos com verbos frasais e idiomas em textos que variam em estilo e tema. Exemplos podem ser classificados por traduções e tópicos.

Aprenda línguas estrangeiras, veja a tradução de milhões de palavras e expressões e use-as em sua comunicação por e-mail.