Sentence examples of "Uyum sağlamak" in Turkish

<>
Bütün gün sırf uyum sağlamak için sayısız engel aştım. Целый день я прыгала через обручи, чтобы вписаться.
Unutmayın, uyum sağlamak ödüllendirilir. Помните, уступчивость будет вознаграждена.
Bir polisin kanını sömürmek uyum sağlamak değildir. Выпить кровь офицера полиции это не старание.
Bu psişik ağa uyum sağlamak ve matrisleriyle bütünleşmek için koca bir yıl geçirdim. Доктор! Целый год я проникал в сеть и внедрялся в её матрицу.
Yeni gerçekliğe uyum sağlamak zor oluyor herhalde. Полагаю, Вам тяжело принять новую реальность.
Uyum sağlamak için biraz zamana ihtiyacı var. Ей нужно немного времени, чтобы адаптироваться.
North Coast Şirketi piyasanın gelişimlerine uyum sağlamak zorunda. Норд Каст собирается укрепить свое положение на рынке.
Uyum sağlamak da ayrıca önemlidir. Ну, баланс тоже важен.
Görevim onlar için iyi bir yaşam sağlamak. "Мой долг обеспечить им достойное существование.
Oh. hayır tam tersine, kanıtla. Mükemmel bir uyum içinde şarkı söylüyorlar. Нет, и инстинкты, и доказательства, сплелись в идеальной гармонии.
İkinci gün oradaydın. Bu X-Box kafalıların odaklanmasını sağlamak ne kadar zor biliyor musun? ты справился на второй день ты знаешь, как сложно заставить его сосредоточиться?
Ben iyi uyum sağlayan biri değilim Dean. Я не могу приспособиться к такой жизни.
Bize yardım etmesini sağlamak için bir yol bulmalıyız. Я должен найти способ заставить его помочь нам.
Son günlerde epey uyum sağladı sayılır ama. Так что он неплохо вписался в происходящее.
Keisha'ya ihtiyacı olan bakımı sağlamak için yardımını istiyorum. Я прошу вас помочь обеспечить Кише должный уход.
Uyum sağlamalısın, unuttun mu? Мы должны вписаться, помнишь?
Bu kızın sesini duyurmasını sağlamak doğru bir iş. Дать этой девушки выговорится - это правильное решение.
Ben metin yazmaya devam edip, uyum sağlayabileceğim bir yer bulacağım. Я буду придерживаться написания текстов и впишусь там, где смогу.
Burada kalmanı sağlamak için ne yapmalıyım? Как я могу заставить тебя остаться?
Mansur, burada yaşayabilmek için uyum sağlamamız gerekecek. Мансур, чтобы выжить здесь, придётся адаптироваться.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.